Dün gece PM seçimleri sonrası çok sayıda isim fikrimi sordu. Peşinen diyeyim ben İzmir’de o kazandı bu kaybetti muhabbeti yapmayacağım. Yazacaklarım bazılarını rahatsız edecektir. Etmişse bilin ki doğruları yazmışımdır. Gelelim yazıya;
Öncelikle hep derim büyük resim önemli. Siyasette kişiler değil hareketler ve düşünceler önemlidir. Bu düşüncelerin hayata geçirilmesi ve anlatılabilmesi sizin muhalefet ya da iktidara gelmenize neden olur. CHP’nin
Oğuz Kaan Salıcı-Canan Kaftancıoğlu ve Tuncay Özkan üzerinden ekiplerin savaşıydı. Ne savaşı derseniz; “sonraki genel başkanı belirleme” savaşıydı. Parti içindeki başını İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ile Ulusalcı yapının önde gelen ismi Tuncay Özkan yapısı sert şekilde kapıştılar. Bu kapışmada Kaftancıoğlu alenen Salıcı el altından Özkan’ı silmek için çalıştı. Özkan ise bu hamleye karşılık İstanbul’da güçlü olan Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi ve İstanbul İl eski Başkanı Cemal Canbolat ile ittifak kurdu. Kulislere göre İlgezdi eşinin durumu nedeniyle iki tarafa da sıcak yapınca Özkan’ın bu hamlesi yetersiz kaldı. Bu hamlede dik duran isim olan Canpolat’ta Özkan ile beraber liste dışı kaldı. 10 Aralık ekibinin hedefindeki diğer isimlerden Aykut Erdoğdu’da cinsiyet kotasına takıldı. Grup Başkanvekili Engin Özkoç kendi bölgesinde istediği oyu getiremedi.
Kim ne derse desin 10 Aralık hareketi kapışmaya çok net hazırlanmıştı. Bu kapışmanın en önemli, kozu İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’ydu. Ve Başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi delegesini ikna etti. Ardından Karadeniz Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun üzerinden kazanıldı. Torun bir nevi mecbur kaldı yoksa kendi de dışarda kalacaktı. İzmir’de Tuncay Özkan karşıtlığı nedeniyle rahattı ama orası da SODEV üzerinden halledildi. Netice de bu sonuç ortaya çıktı.
Eminim, “Peki şimdi ne olacak?” sorusu birçok kişi gibi sizin de aklınıza geldi. Gelin bunları madde madde cevaplayalım;
1)Artık 10 Aralık Hareketi çok güçlü. Kemal Kılıçdaroğlu sonrası CHP’nin düşünüldüğü bir sonraki kurultay için Oğuz Kaan Salıcı ismi öne çıkacak. Bu çerçevede yapılacak hamleler parti içinde yönetim kavgalarını ve çekişmeleri daha da artacak.
2) Parti içinde her başarısızlığın yüklenildiği ve sık sık eleştirilen başarısızlığın yüklendiği isim olan Tuncay Özkan çok büyük bir yükten kurtuldu. Şimdi o yük omuzlarından kalktı. Tuncay Özkan’ı potansiyel genel başkan adayı oldu.
3)CHP Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına tek başına çıkamayacak. CHP artık ittifaklara (Saadet, İyi Parti, HDP, Gelecek ve Deva) mecbur olarak hareket edecektir. Bu da karşısında olduğu yapıyı daha güçlü kılacaktır. Zira beş benzemezin oluşturduğu bu ittifak daha çabuk yıkılacaktır. İyi Parti ile yaşanan seçimlerde HDP destek verdi mi vermedi mi? krizini hatırlayın. Millet ittifakı yapısı biraz daha yüklenilse dağılacaktı.
4)Kaybedenlerin başını Muharrem İnce çekmiştir. Olaylara net tavır koyamayan siyaset yapısı ile iyice zayıflayan İnce, ittifaklar mecburiyeti ile bence Cumhurbaşkanı adayı olma şansını sürprizlere bırakmıştır.
İzmir özelinde ise;
1) İzmir’de artık başarısızlığı genel merkezle olan sorunların yükleneceği bir isim olmayacak. Aynı zamanda genel merkez ile diyalogları da sağlayacak isim eksikliği yaşanacak.
2) Kongrede desteklenen isimlerden kazanan ve kaybedenlere bakınca işlerin daha da karışacağı kesin gibi. PM ve YDK’da hem herkesin desteği var hem de hiç kimsenin desteği yok.
3) Rıfat Nalbantoğlu’na çok anlam yükleyenler Önder Sav’ın listesinde Nalbantoğlu’nun etkisini hatta bizzat listeye müdahil olduğunu bilmiyorlar yada mış gibi yapıyorlar. Bunlar Kılıçdaroğlu’nun çoklu anlaşma yapanlara tavrının ne olduğunu görmek istemiyorlar diye düşünüyorum. Zira Rıfat Nalbantoğlu; Sav-Kaftancıoğlu-Kılıçdaroğlu listelerinde vardı.
4)Bu kongrede önemli kazanımlar elde eden 3 isim var. Biri bazı kesimlerin; “Siyaseten bitti diye” hakkında kalem oynatılan İzmir Milletvekili Mahir Polat. Polat YDK’da rekor oyla seçilerek bunlara çok ağır bir cevap verdi. İkinci isim Mavi Liste’nin İl Başkan Adayı olarak lanse edilen ve bir anda terkedilen ardından il kongresinde kurultay delegesi olmasının önü kesilmeye çalışılan Devrim Barış Çelik. Bence bu isim yakından takip edilmeli. Üçüncüsü ise Gençlik kolları, İl Yönetimi, İlçe Başkanlığı ve Milletvekilli görevleri süresince çizgisini bozmayan ve parti tabanıyla asla kopmayan İzmir Milletvekili Ednan Arslan. Arslan’da hakettiği değeri buldu.