Esselamun Aleyküm Sevgili Deliseverler...
Malumunuz AK Parti'de yerel seçim süreci başladı. Belediye başkanlığı için 9 Kasım tarihinde başlayan başvurular 22 Kasım mesai bitiminde sona erecek. AK Parti İzmir için de yanıp tutuşanlar tek tek ortaya düşmeye başladı Sevgili Deli Dostları. Özellikle Büyükşehir Belediyesi için bir deli kavga var ki benim her türlü fırlamalığa ve tiyatroya yatkın Deli aklım bile bu kadar varyeteyi akıl edemiyor.
Bu Deli kardeşiniz hatırlarsanız buradan "Ak Parti'nin İzmir Adayı belli oldu" başlıklı haberde Gençlik ve Spor eski Bakanı olan İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu aday olarak çalışmaya başladığını beyan etmiştim. Bu hamleye AK Parti'nin Genel Merkez Tanıtım Medya Başkanı Hamza Dağ'dan karşı hamle geldi. Tüm basın kuruluşlarına; "İzmir anketinde rakiplerine 10 puan fark attı: AK Parti onu aday gösterirse..." başlıklı Hamza Dağ'ın adaylıkta herkesi geçtiğine dair bir haber düştü. Sevgili Deliseverler şunu belirtmekte fayda var ki; Tanıtım Medya Başkanlığı görevini, yapan ve çok büyük bir bütçeye sahip olan Dağ için böylesi bir anket yaptırmak çocuk oyuncağı. Öyle bir anket ki ben olmazsam kimse olamaz mesajı vermiş Sayın Dağ. Eee Sayın Dağ, oturduğu koltuğun gücünü kullanmayacaktı da ne yapacaktı Sevgili Deli Dostları?
Sevgili Deliseverler, işte bu rekabet AK Parti Genel Merkezi'ni çok fazla rahatsız etmiş. Öyle ki İzmir için Binali Yıldırım ve Nihat Zeybekçi'nin İzmir'e gönderilmesi gibi yeni bir isim tayin edildi ve çalışması konusunda yol açmışlar. Bir dönem Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı görevini de yürüten mevcut Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü'nün ekipleri dört koldan İzmir'e yayılarak raporlama yapmaya başladı. Görüştükleri isimlere ilk sordukları soru; "Bu kadar güçlü isimler göndermelerine rağmen neden seçimi alamadık?" olmuş. Deli kardeşiniz olarak çalışmanın ilk ayağını takdir ettiğimi belirtmekte faide görüyorum.
Sevgili Deli Dostları bu kez karşımızda son iki aday gibi kenti hakir görerek "Bitli Şirin" benzetmesi yapmayan ve samimiyet ile laubaliliği karıştırmayan bir aday var. Deli kardeşiniz olarak eski dava arkadaşlarımı arayıp gönderdiği ekibin ilk verdiği mesajın "mütevazi, alçak gönüllü bir şekilde kente dokunmaya geliyoruz" olduğunu öğrendim. Konuştukları isimlerin önemli bir kısmının partide üst düzey görev alıp küstürülen ya da başka partiden geldiği için dışlanan(ak solcular) gibi isimlerden oluşması şahsen dikkatimi cezbetti.
Sevgili Deliseverler yalnız Sayın Özlü Başkanı pazarlayanların "Kendisinin 1995'den beri Dikili'de yazlığı var. Sürekli gider gelir. İzmirli sayılır" demesine çok güldüm. Kuzum halen anlamadınız, İzmirli ya da başka kentli olmasına gerek yok, yeter ki İzmir'e saygı duysun. İzmirlinin derdi "hemşehrilik" olsaydı Tokatlı Aziz Kocaoğlu 3 dönem belediye başkanı olmazdı!..
Hepinizi yüce Yaradan'a emanet ediyorum Sevgili Deli Dostları...
Hamza'nın bu şehirde karşılığı hiç yoktur. Zararı var kârı yoktur. Bunu deli bile biliyorsa, Reis nasil bilmez bende bilmiyorum.
Tam bir deli raporu fakat bir okadar da gerçeklere ayna tutan,kendileri boy aynasında görenler ile yola devam edilecekse, hiç gerek yok bizim yerimiz iyi yormayalim sizleri