30 yıl önce bu mesleğe ilk adımımı attım… Dile kolay… Bu 30 yılda neler gördük, neler yaşadık, neler yazdık... Hangi sorunlara çare bulduk, hangilerinde elimiz kolumuz bağlandı... Yüzlerce sorun var böyle ama en önemlisi yangınlar ve hastaneler… Her yaz ciğerlerimiz yanıyor. (Tek yaptığımız yanan yerlere yeni fidanlar dikmek) Ama hastalarımız yaz kış demiyor, sürekli dert çekiyor, ağlıyor, ağlatıyor… Üstelik de AK Parti'nin yaptığı onca sağlık yatırımına rağmen.
DERTLİ ÇOK ANLATAN YOK
Neyse lafı fazla uzatmayalım. Bundan birkaç ay önce Dokuz Eylül Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Bölümü'nde tedavi gören hastalarla ilgili yatak sorunu yaşandığını duymuştum. Haber yapmak istedim ama bana sıkıntıyı anlatan kişiler hasta ismi veremedi... Kulaktan kulağa yani… Ben de yoğun işler nedeniyle konunun üstüne gidemedim.
6 GÜNDÜR YATAK BEKLİYOR
Ama şimdi durum değişti. Elime bir hasta ismi geçti. İzmir dışından gelmişler. Birkaç yıl önce tedaviye başlanmış. Biraz iyileşir gibi olmuş sonra tekrarlamış. Doktor yeni ilaçları yazmış. Hasta memleketine dönmüş. Ama ertesi gün beklenmedik bir yan etki görülmüş. Hemen doktoru aramışlar. Doktor da acilen hastaneye yatmanız lazım demiş. Apar topar gelmişler. Ama acil koduyla çağrılan hastaya yer yok denilmiş. Bugün itibariyle 6 gündür yatak bekliyorlar. Acilen yatmanız gerekiyor denilen hastaya yatak bulunamaması çok ilginç değil mi? Üstelik hasta şu anda ilaçlarını da kullanamıyor. Çünkü ilaçlar hastane ortamında verilecek denmiş.. Doğrudur, ben bu konuda kimseyi eleştirmiyorum. Bildiğim bir mevzu değil. Sadece olayı anlatıyorum.
SÖZÜM NÜKHET HANIMA
Şimdi gelelim asıl meseleye. DEÜ Göğüs Hastalıkları Bölümü'nde yatak sıkıntısı ne zamandan beri yaşanıyor bilemiyorum. İnsanlarımız da hastalarımız da bir acayip olmuş. Hasta ismi istiyorsun gelmiyor. İsim buluyorsun, bu konuyu yazayım diyorsun, kabul etmiyor. Niye? Doktoru çok yakından ilgileniyormuş, üzülürmüş. İyi de burada sorun doktor değil ki.. Yatak yok burada yatak. Ne yapsın doktor? Ek inşaat mı yapsın hastalar için? Bu sorunu çözecek olan hükümet… Eee hükümetin bu sorundan haberi var mı? Normal şartlarda olması lazım. Niye? Çünkü ilgili bölümün bunu rektörlüğe bildirmesi gerekir. Hadi eskiden yapılmazdı. Yapılsa da bir süre sonra raporlar rafa kaldırılırdı. Çünkü Ankara'ya ulaşmak çok zordu. Ama şimdi öyle mi? Sistem değişti. Parlamenter rejimden Başkanlığa geçtik.. Rektörümüz bile AK Partili. AK Parti İzmir eski milletvekillerinden Nükhet Hanım. Şimdi bu sorunu o çözmeyecek de kim çözecek? Başkan Erdoğan laf olsun torba dolsun diye mi kendi adamlarını atıyor. Bir kurt bir kuzuyu kapsa Allah hesabını bana sorar diyor ve bu yüzden de her yere adamlarını koyuyor. Peki o zaman ne yapmalı? Başkan'ın adamları, Erdoğan'a destek olmalı. Yani gece gündüz demeden vatandaşa hizmet etmeli.
Bilmem anlatabildim mi?