CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel’den acı bir haber aldık. Gözlem Gazetesi kapanıyormuş.
Konuyla ilgili düşüncelerini Oda TV’ye yazan Sertel, hem 5 milyonluk İzmir’e hem de para babalarına baya çemkirmiş.
“Yazıklar olsun İzmir’e, yazıklar olsun iş adamlarına, sanayiciye, ticaret erbabına” demiş.
Hemen arkasından da bir umut, “Gözlem Gazetesi’ni yaşatmak boynumuzun borcu olmalıdır” çağrısını yapmış…
Eyvallah vekilim! Ama -Siz benden daha iyi biliyorsunuz-dünya böyle dönmüyor. İzmir’de kapanan kaçıncı gazete, TV bu?
Sadece yereller mi kapanıyor? Ulusal medyanın İzmir Temsilcilikleri ne oldu? Onlar da yerle yeksan!
Demek ki sorun çok derin!
Öyle İzmirliye, para babalarına çemkirmekle çözülecek gibi de değil. Kolay olsaydı, Yaşar Holding’in Gazete Ege’si kapanmazdı!.
Ya da yıllardır CHP’nin iktidar olduğu İzmir’de mevcut solcu gazeteler kepenk kapatmaz, yenileri de mantar gibi patlardı!
PEKİ ASIL SORUN NE?
Asıl sorun bizim “ekmek, su” gözüyle baktığımız medyaya halkın sırtını dönmesi…
Patron dediğin, paraya bakar.
Kazanmadığı dükkanı anında kapatır. Peki halk neye bakar? Ekmeğine-suyuna…
O zaman, bizim “ekmek-su” gibi gördüğümüz basını halk nazarında da aynı değere ulaştırmamız lazım.
Peki bunu nasıl yapacağız? Copy-paste haberlerle mi?
Hepsi birbirinin aynı foto-haberlerle mi? Muhabirsiz haber merkezleriyle mi?
Ya da yandaş yayın anlayışı ile mi? Soru çok!
Maksadım, bağcıyı dövmek değil üzüm yemek!
HADİ BİR PROJE ÜRETELİM!
Sadede geleyim! Başkan Soyer, zor günler yaşayan yerel basını desteklemek için harekete geçti.
Hemen ardından AK Parti de, belediye desteğinden internet sitelerinin de yararlanması için önerge verdi.
Beyler bu işler böyle belediye-para babası-devlet desteği ile yürümüyor. Malum tablo ortada! Niye başka formül bulmuyoruz!
MESELA!
Devlet ve belediye, medya patronlarının cebine para koymasın!
Ya ne yapsın!
Kahvehanelere, berberlere, kafeteryalara.. Yani halkın dolaştığı her mekana gazete yağdırsın!
Devlet ve belediye satıldığı söylenilen değil, satın aldığı gazete üzerinden destek versin!.
Vatandaş gazetesiyle yeniden barışsın. Arasın, derdini anlatsın! Gazetede kendini bulsun!
Artı, gazeteler de reklama kavuşsun. Hangi patron halkın okuduğu bir gazeteye reklam vermez?
MASAYA YATIRALIM
Vekilim yazılacak çok şey var. Ama nokta koymak istiyorum.
Çünkü, bu konuyla ilgili basın emekçilerinden çok daha iyi fikirler çıkacağına inanıyorum.
Tabi bunun için, sizin sektörden elini ayağını çekmiş dertlileri toparlamanız lazım.
Artık, O’nun adı her ne olursa. Sonra da O toplantıdan çıkacak kararları meclise taşıyalım.
Nokta: Devlet ve belediye değil halk desteği ile yaşayan medyanın oluşması dileği ile…