CHP Urla'da bir yönetim zaafiyeti vardı. Burak Oğuz'un görevden alınmasıyla yaşanan sürecin siyasi olarak kontrol edilememesi de bu zafiyeti daha belirgin bir hale getirmişti. İl Başkanı Şenol Arslanoğlu cesur bir karar alarak seçim öncesi İlçe Başkanı ve yönetimini görevden alarak kangren olmaya başlayan bu sorunu çözmek için adım atmıştı.
Arslanoğlu göreve geldiğinden itibaren sahada oluşu ve özgüvenli duruşuyla basının ve kamuoyunun sempatisini topladı. Partisini "silik il başkanı" imajından kısa sürede kurtardı. Yürüteceği çalışmalarla ilgili de tabanına umut verdi. Urla ile ilgili aldığı karar da zamanlama olarak kritik ve doğruydu. Ancak atama noktasına gelindiğinde alınan karar ne yazık ki bir çok yönüyle sağlıklı sonuçlar doğurmayacaktır.
Siyasette gençlerin önü açılmalı diyoruz, doğru. Ancak doğru yer ve zamanda gençlerin önünü açmak gerekir. CHP Urla İlçe Başkanı olarak atanan Av. Pelin Karasakal ile ilgili atama kararı "doğru yer, doğru zaman" denklemi için olumsuz örnek oluşturmaktadır. Sorunların biriktiği bir dönemde genç ve tecrübesiz bir ismi böyle bir göreve getirmek, bu isme zarar vermekten başka bir anlam taşımaz. Ayrılıklar derinleşmiş, siyasi alan tıkanmış, görevden alınan belediye başkanınızla ilgili halkta oluşmuş bir tepki var... Böylesi zor bir ortama genç bir ismi atamak ve süreci sağlıklı yürütmesini beklemek hiç de siyasi akılla örtüşen bir hamle değil. Üstelik tam da böylesi kritik bir seçim sürecine girilmişken genç bir siyasetçiye ateşten gömlek giydirmek, siyasette gençlerin önünü açmak değil, gençleri harcamak olabilir.
Diğer yandan, tek oyun bile heba edilmemesi gereken bir seçime gidilirken parti içini bütünleştirip seçim alanına güçlü bir şekilde çıkılması gerekir. Zaten kırgınlıklarla anılan bir süreci geride bırakmış olan bir ilçeye daha deneyimli ve bütünleştirici bir isim atanmalıydı. Gelen istifalar ve tepkiler bu gerekliliği çok net ortaya koyuyor.
Siyasette en hataların telafisi olmayan bir döneme girildi. Şenol Arslanoğlu'nun atama kararı belki iyi niyetle alındı. Ancak sonuçları bu iyi niyetle pek de örtüşecek gibi durmuyor.
CHP dahil tüm partilerde siyaset parti siyaseti ile yürümez. Ahbap çavuş ilişkisi ile yürür. İnsan partiye neden küser ? Ya partinin Yönetimi ile siyasi olarak uyuşmamıştır . Yada beklediği ihale benzeri çıkar ilişkilerinden uzaklaştırılmıştır . Bu küskünler içinde siyasi olarak uzaklaşanları partiye kazandırmak zordur ve en önemlisi de budur. Geri kalanlar için çaba harcamaya bile değmez.