Seçim süreci ilerledikçe aday adaylarının tanıtımları için harcanan paralar da artıyor. Basılı materyallerin yanı sıra internet siteleri ve sosyal medya için de harcanan paraların astronomik rakamlara ulaştığı gözle görünüyor. Demek ki ekonomik kriz aday adaylarını teğet geçmiş. Çok sevdikleri kentlerine hizmet için canı gönülden harcamaktan çekinmiyorlar. Yoksa, bir belediye başkanının 5 yıllık maaşının karşılayamayacağı rakamları neden bu kadar rahat harcasınlar ki?
Sahada koşturan aday adaylarının bir çoğu belediye bürokrasisinden geldiği için içimdeki minnettarlık daha da artıyor. Mesela İZSU'daki başarılı (!) daire başkanlığı görevini bırakarak Izmir'e hizmet etmeyi bir adım ileri taşımak isteyen Onur Emrah Yıldız'ı ele alalım. Tek minnettar olan ben değilim tabi. Aday adaylığı açıklamasında arkasında duran müteahhit Yılmaz Aynas da en az bizim kadar bu fedakarlığı taktir etmek için eski Daire Başkanı dostunu yalnız bırakmamış. O'nun döneminde ilgili daire başkanlığından kaç tane ihale aldığının konumuzla hiç alakası yok. Zaten o ihaleler ve ihalelerin uygulama süreçleri başka bir yazımızın konusu olacak. Bakım ihalesi ve yapım ihalesi arasındaki farkı da o yazıda ele alırız.
Son yıllarda İZSU'dan aldığı işler yüzünden çocuklarına vakit ayıramayan Sayın Yılmaz Aynas, basın açıklamasına gelirken çocuklarını da yanına alıp özlem gidermek istemiş olacak. Açıklamanın video kaydında Aynas'ın hem kızı hem de oğlu, Onur Emrah Yıldız ile ilgili açıklama yaparak duygularını dile getirmişler. Demek ki vefa sadece bir semt adı değilmiş...
Açıklamaya kurumdan katılan bürokratlar da bir sonraki seçim için yol yordam öğrenmeye gelmiş olabilirler. Daire başkanından müdürüne hepsi büyük bir hevesle Çiğli aday adayı mesai arkadaşlarının yanındaydı. Hatta rivayet o ki kurumun droneları, fotoğraf makineleri bile açıklamaya gelip profesyonel kayıt almış.
Hep diyorum; birileri kendi bürokratik ikballeri için Soyer'i koku sorunuyla uzun süre zor durumda bıraktı. Koltuklarına oturduktan sonra da koku bir anda kesildi. Meğer arıtma tesisini temizlemeyi unutmuşlar! Çiğli'deki tesisten bu kokular bütün İzmir’e yayılırken bu tesis hangi ihale ile temizlenmiş, bu ihalede kurumun işçileri mi yoksa müteahhit işçileri mi çalışmış, aday adayı olmak isteyen dönemin daire başkanı işi gücü bırakıp Çiğli'nin muhtarlarının işlerine mi öncelik vermiş? Sorular sorular... Neyse ki cevapsız değil hiç biri.