Bu sabah yine uykumdan uyanacağım.
Yatağının başına gelerek “Uyan baba, bayram namazını kaçıracaksın” diyeceğim..
Annemin seni bir damat gibi süsleyip camiye gönderişini izleyeceğim büyük bir hayranlıkla..
En çok da ellerini öpmek için sabırsızlıkla camiden dönüşünü bekleyeceğim...
Ama benimki sadece hayal baba…
Hayal; ama yine ben o güzel hayalinle bu bayram mutlu olmak istiyorum.
Bu bayram ve seninle doya-doya sohbet etmek istiyorum.
Bayramlar sevinçleriyle gelirmiş derler, nerde?
Benim gibi yetimlere ne bayram geliyor, ne de sevinç...
Herkes mutlu olurken, benim, bir köşede herkesten kaçıp bağırırcasına ağlayasım var...
İçimden geldiği gibi kimseden utanmadan, kaçmadan doyasıya ağlamak...
Bir gönül boşluğudur senin yokluğun.
Yarım kalmışlığın yalın hali…
Bu bayramda yarımım be baba, kocaman bir çaresizliğin acısıyla kıvranırken olduğun yerde yatmaya nasıl devam edebiliyorsun?
Hadi baba kalk yerinden.
Ben usulca sokulup yanına, ellerinden öpeyim her bayram olduğu gibi.
Yok, ağlamıyorum baba.
Gözyaşlarım seni üzmesin.
Toz kaçtı sadece geçer şimdi...
Geçtiğimiz bayram rüyamda gördüm seni.Aç kapıyı geliyorum” diyordun.
Sonradan öğrendim ki bayramda bizleri görebiliyormuşsun.
Çok sevindim..
Bugün bayram baba, tüm kapıları açıp seni bekleyeceğim… Senden bayram hediyesi, harçlık istemiyorum.
O güzel ellerini, geride kalan beş yetim evladın öpsün istiyorum..
Ben senin boşalan yerine yatarım.
Yeter ki sen gel.
Evlatlarının Bayramı yetim geçmesin..
.
Herkesin bayramını en içten dileklerimle kutlar, sevdiklerinizle birlikte nice bayramlara güzel anılarınızla kavuşmanızı temenni ederim.