DAYI-BABA SEZONU HAYIRLI OLSUN!

Es Selamın Aleyküm Sevgili Deliseverler…

Malumunuz soğuk günlerden geçiyoruz. Herkesin gözü Şubat ayı içerisinde ardı ardına düşecek ve baharı müjdeleyecek “Cemre”lerin düşeceği günler için takvimi kollamakta. Bu cemreleri bekleyenler gibi siyasette de “görevden alınıyor” senaryoları sezonu açıldı. Hem de “Sayısına bereket” dercesine aday adayı isimler ortaya atılmaya başladı.

Ak Parti’mizde yine “İl Başkanı görevden alınacak” sezonu başladı. Sezonun başlaması ile birlikte hemen başrole soyunan “artiz” misali çokça isim piyasaya düştü. Aralarında kimler yok ki; Eski il başkanlar mı, belediye başkanları mı, başka partilerden Ak Partimize koltuk uğruna transfer olanlar mı dersiniz kimler yok ki. Adeta “sürüsüne bereket” diyecek kadar çoklar…

Çoklar çok olmasına da hiçbiri tek başına bir “halt” değil Sevgili Delisever dostlarım… Hepsi birer dayı ya da baba ya sırtını dayamış şekilde hareket ediyor. Teşkilatlara dayanan hareket eden kimse yok. Şimdi eminim ki “Kimler mi bunlar?” diye soranınız çıkacaktır. Siz sormadan ben cevaplayayım; Kimler yok ki! Sırtına bir “Abi”sini(!) alarak il başkanlığı yapan ve o koltuğun hükmününe bağımlı olan da var. Küçücük bir ilçede belediye başkanlığı yapmış olup İzmirlinin hiç tanımadığı isimler de var. Başka partilerden Ak partimize menfaat, çıkar ve rant elde etmek için geçip sadece bu sezonlarda ortaya çıkanlar da var. Daha da vahimi teşkilat adına yola çıktığını ifade edip teşkilat tabanından uzak isimlerde var. Hatta teşkilat deyince hemen “teşkilatı kuranlar”da (Maşallah 3 kişi bir araya gelince ’Teşkilatı biz temsil ediyoruz’ söylemleri başlıyor) sahne almış durumda sevgili Delisever dostlarım. Anlayacağınız herkes potansiyel başkan adayı, herkes “en iyi ben yaparım”, Herkes diğer adı öne çıkanlara tabir-i caizse sallamakla belden aşağı vurmakla meşgul.

İşte en önemli konu bu son dile getirdiğim bölüm Sevgili Delisever kardeşlerim…

Mübarekler lafa gelince “ALLAH”, “RABBİM” deyip her söze başlarlar. Partililerimiz ile yan yana iken “Gazaya çıkan mücahit” misali dualarla niyazlarla konuşurlar amma başkalarının yanında Ak Partimizde Başbakanımızın ve Cumhurbaşkanımızın temsil edildiği makamları işgal edenleri tüm dünyaya rezil ederler. Üç cümlelerinden biri, “Allah bizlerin dirliğini ve birliğini bozmasın” diye başlar ama ne hikmetse o dua ettiği dirlik ve birliğin bozulması için her türlü “gıybet”, “dedikodu”, “iftira” ve “hakaretamiz” konuşmadan kaçınmazlar.

Ama haklılar be sevgili Deliseverler, onlar için dirlik ve birlik oturacakları koltuklar ya da önlerinde her türlü taklayı attıkları isimlerin koltuğa gelince “cülus” olarak verecekleridir. Onlar için ülkenin geleceği, istikrarın sürmesi, yaşanan terör olayları, komşularımızda yaşanan savaş önemsiz zira koltuk lazım koltuk!

Ezcümle; “Yüce Rabbim dayı-babaya sırtını dayayarak kendi iktidarları için koltuk derdine düşenlere karşı vatanın dirliğini ve birliğini bozmasın!”

Allaha Emanet Olun…