Muhalefet yerel yönetimlerde en güçlü olduğu dönemde genel seçimi kazanamadı. Bu durumda da bütün belediye başkanlarının ve siyasetçilerin şapkalarını önlerine koyup düşünmeleri gerekiyor; biz nerde hata yapıyoruz diye. Yoksa 1989'da SHP'nin yaşadıklarının benzer sonuçlarla bugün de yaşanması içten bile değil.
İzmir’i ele alalım. Özellikle 14 Mayıs sonrası az oy aldıkları bölgelerde çalışmalarını yoğunlaştıran CHP'lilerin karşısına çıkan engellerin başında belediyelerin yeterli hizmeti vermemesi geliyordu. Özellikle yollardaki sıkıntılar yüksek sesle yüzlerine vuruldu. Kimi belediyelerin yol sorununu çözmek konusunda verdikleri sözler de şikayetlere güvensizliği ekledi.
Temizlik ile ilgili şikayetler de CHP örgütünün cevap vermekte zorlandığı konulardandı. Temizlikten ve parkların durumundan şikayet eden seçmene karşı verecek cevapları zaten yoktu.
Diğer yandan kendini hissettirmeye başlayan kronik koku sorunu da ilerleyen günlerde İZSU'nun yanı sıra partileleri de zor durumda bırakacak. Bu konuyla ilgili sorunun kaynağını halka anlat-a-mayan bürokrattan daha çok şikayeti de yine siyasiler alacak. Ayrıca yıllardır süre gelen kokuyla ilgili şikayetleri çözmek için en ufak adım atmayan bürokratların ödüllendirilir gibi terfi alması da AK Partili siyasetçilerin merceği altında. Asli görevlerini yapmaktan uzak bürokratların terfilerle İZSU içinde en üst makamlara gelmeleri, "Acaba bu kişilerin ne yükselmesinde hangi marifetleri etkili?" sorularını akla getiriyor.
Tunç Soyer'in talebiyle İZSU'ya gelen ve seçim gibi kritik bir süreçte istifa ederek görevinden ayrılan eski Genel Müdür Yardımcısı Gürkan Erdoğan'ın bu tavrı da tartışılıyor. Soyer'in kurumun başına getireceği beklenen Erdoğan'ın istifasındaki soru işaretleri, kurumdaki diğer üst düzey bürokratlarla ilgili temkinli yaklaşımlarla birleşince İZSU'da yaşanan karmaşa dikkatlerden kaçmıyor.
Seçmenle ilk karşı karşıya gelinen alanlardan biri atık ve temiz su. Ancak mevcut yapıyla Tunç Soyer seçmenle barışacak bir köprü kuramayacaktır. İZSU, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin en düşük not alan kurumu olarak kendini yenilemeli ve soru işaretleri de ortadan kalkmalıdır. Diger yandan yukarıda bahsettiğim yol ve temizlik sorunu her hizmetten daha öncelikli olarak çözülmeli ve İzmir bu kamburlardan kurtarılmalıdır. Yoksa 2024 Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde seçmen sandıklarda bir tepki patlaması yaşatmaktan çekinmeyecektir.