CHP’de kongre süreci ilçe kongreleri ile başladı. Başladı başlamasına da bunun ile birlikte pazarlık masaları da kuruldu. Al takke ver küllah pazarlıklar tüm hızla sürerken iktidar yolunda CHP’nin ayağına pranga olan isimler yine yeni oyunlar kurmaya devam ediyor. Özellikle 7 Haziran seçim sürecinde yaptıkları atraksiyonlar ile partinin hafızasına kazınan bu isimler şimdilerde yeni oyunlar kurma peşinde. Bu oyun kurma çalışmalarında sahneye dahil olanlar ve ortalıkta görünenler ise ayrı bir konu. Arkadaşların partiyi iktidar yapma derdi yok, kendi iktidarları her şeyden önemli(!)
7 Haziran sürecinde yaptıkları atraksiyonlar ile parti hafızasına kazınan isimlerle başlayalım isterseniz. Bu arkadaşların ilk atraksiyonları değil bu işler. 30 Mart 2014 Yerel Seçimler sürecinde de atraksiyonlar ve oyunlar kuran bu tayfa o gün kentte yaşanan ezici CHP üstünlüğünü yıktırmış, AKP ile var olan oy makasının daralmasına yol açmışlardı. 7 Haziran seçimlerinde ise kurdukları oyun başarılı görünse bile asıl kaybeden kendileri olmuştu. CHP seçmeni bu kez oyunu görmüş gerekli manevrayı yaparak cezayı onlara kesmiş ve “kendi kazdıkları kuyuya düşme”lerine neden olmuştu. Zaten bunların müdahalesinin devre dışı kalması ile CHP yeniden normal haliyle kurulan oyunun galibi olarak her 2 bölgede de 1’er vekil arttırmıştı. İşte bu tayfa şimdi, yeniden oyun kuruyor. İl Başkan adayı belli değil diyerek “Partiyi yüceltme” adı altında bir araya geliyor. Sadece eleştirerek, kendilerince hazırlanan hatalar listesini deklere ederek bir şeyler anlatıyorlar. Küçük resme dikkat çekerek büyük resim için kurdukları tezgahı gizleme derdindeler.
Bu arkadaşları artık İzmir kesmiyor. Dava daha büyük(!). Geçen sefer kaybettikleri Genel Merkez dizaynını elde etmek. O nedenle ilk etapta İzmir’den gidecek kurultay delegeleri ile Söğütözü’nde söz sahibi olmak. Bunun için İzmir’den başka ile milletvekili olarak ithal ettikleri oyun kurucuları da ayrı çalışıyor. Özellikle etnik siyaset öne çıkıyor. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu da bu “etnik” dizayna dahil ederek buna uymayanları etnik olarak “Düşkün”, siyasi olarak ta “Genel Başkan Düşmanı” diye yaftalıyorlar (Mahalle delegesi seçimlerinde sıkça yaptılar. Hatta seçim sonunda ‘Başbakan Kılıçdaroğlu’ sloganları atarak kendilerine de Ankara için bir adım öne atmaya çalıştılar)
Bu arkadaşların yaptıkları toplantılarda, kapalı kapılar ardından CHP İzmir’in İl Başkanı’na ve CHP’li Büyükşehir Belediyesi’ne her türlü sert eleştiri var. Başta dedik ya, “partinin iktidarından çok kendi iktidarları önemli” diye. Aynen buna uygun davranıyorlar. Ama fark etmedikleri birşey var; parti tabanı bunları artık daha yakından tanıyor ve HDP’nin seçim kazandıran o meşhur “Seni Başkan Yaptırmayacağız!” sloganını da bu oyunu dizayn eden ismin hayalini bildikleri için ona uyarlamaya başladı bile.
UNUTMAYIN FİGÜRANLAR HARCANIR!
Bu oyun kurma çalışmalarında sahneye dahil olanlar ve ortalıkta görünenlere gelecek olursak onlar başrol oynadıklarını sanıyorlar ama figürandan öte bir şey değiller. Bu isimler daha önce olduğu gibi yine en çabuk harcanacak isimler olacaklar. Geçmişte kendileri gibi bu role soyunanlar için ifade edilen “Vah vah. Yazık oldu” sözleri bu kez kendileri için söylenmeyecek. Hatta “Beter olsunlar” diyenler de çıkacak. Özellikle son 1 Kasım seçimlerinden sonra elde kalanlar birbirlerine daha sıkı kenetlenmeye başladı ve parti içinde kendi iktidarını kurma sevdasında olanlara çok sert tepki verecek duruma geliyorlar. Benden hatırlatması.
GönderMe1: AKP’de seçim sonrası maşallah herkes kendine bir paye alıyor. Herkes seçimin kazanmasında kendine bir rol biçiyor. Ve ne hikmetse bu isimler kapalı kapılar ardından partisine en ağır lafı eden isimlerden oluşuyor. Hatta söylemleri geçtim, partinin aleyhine çalışanlar bile var. Bu arkadaşlar sanırım Ziya Paşa’nın Tekrib-i Bend’inde dediği “En ummadığın keşf eder esrâr-ı derûnun, Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?” dizelerini bilmiyor.
GönderMe2: AKP’de son dönemde CHP gibi ekipleşmeler başladı. Herkes ayrı bir plan peşinde. Parti tabanda nerdeyse 3 parça. Ve partide kimse kimseye güvenmiyor. Unutulmasın güven olmayan yerde hiçbir şey sağlıklı yürümez. Benden hatırlatması.
GönderMe3: CHP içinde bazıları yine sağı solu suçluyor. Özellikle bunu yaparken yine ilçeler arası müdahale de bulunuyorlar. Bunun için kalem oynatanlar var. Kendi ilçelerinde AKP’li belediye başkanına “ölümüne” çalışan bu nedenle evlatlarının işini garanti altına alanlar, seçimde AKP’ye kazandıramadıkları Urla için yazmaya başlamışlar. 30 Mart seçimlerinde yerden yere vurarak itibar kaybetmesine çalıştıkları Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar ve o dönemde bunlara karşı partiyi ve başkanı savunanlara yeniden saldırmaya başlamışlar. Kardeş be bırakın halen eski solcu, devrimci ayakları ile sağda solda konuşmayı. Önce eski değil halen solcu olduğunuzu ispat edin. Zira Solcu ve devrimci dedikleriniz sağa payanda olmaz. Kendi menfaati için davasını satmaz. Çıkarları için kendini yok etmek isteyenlerle iş birliği yapmaz. Çıkar ve menfaat için dönem dönem bekçilik yaptığı kapıyı değiştirmez. Unutmayın solcular, devrimciler ve Atatürkçüler her şeyi unutabilir ama “İhanet ve hainleri” asla unutmazlar!