Cumhuriyet Halk Partisi’nde hummalı bir çalışma var. Bu hummalı çalışmanın nedeni uzun yıllar sonra yapılacak olan önseçim. Bunun için aday adayları harıl harıl çalışıyor. Her ne kadar aday adayı olan isimlerin büyük çoğunluğu parti tabanı tarafından kabul görmeyen ve beğenilmeyenler olsa da bu isimlerin kendilerini kabul ettirmek için her türlü çabayı sarf etmeleri gözden kaçmıyor.
29 Mart tarihinde yapılacak olan ve her iki bölgeden 152 aday adayının katılacağı önseçimde partililer en az 5 en fazla 10 ismi listelerine yazabilecekler. Aday adaylarının başvurusu için kabul edilen son gün olan 1 Mart tarihi itibari ile aday adayları arasında ortak liste yapma konusunda pazarlıklar başladı bile. Herkes bir şekilde listeleri öğrenmek ve ortak bir listede yer almak için çalışıyor. İşte bu çalışmalarda pazarlık sahipleri bir yandan listeye almak ve alınmak konusunda pazarlık yaparken “Çizilme” yada “Sözü tutmama” korkularını da yaşıyorlar. Bu konuda ne kadar çok korksalar haklılar. Netice de Türk Sineması’nın kült eserlerinden olan “Züğürt Ağa” filmindeki ağanın durumuna düşme ihtimalleri çok yüksek. Pazarlıklara dahil olan kişi ortak listede yer almayı önseçimde ilk 3 te çıkmak için istediğinden karşısındakini de kesme derdinde olacaktır. Peşinen bunu beyan edelim de sonra ah vah demeden işini sağlama alsın.
Önseçimde herkesin çekindiği bir diğer konu ise el altından yapılacak kulisler. Siyasetin bu kirli yüzü maalesef her seçimde kendini mutlaka gösteriyor. Bu konuda dedikodu mekanizması çalışmaya başladı bile. Bir çok aday ile ilgili parti kamuoyuna yansıyan iddialar ufak ufak piyasaya düştü bile. Süreç kısaldıkça bu iddialar daha da vahim duruma gelecektir.Allah şimdi den yardımcıları olsun!
EKİPLERİN NİTELİĞİ VE GİZLİ EKİPLER
Bir diğer konu ise içinde yer alınacak ekipler ile ilgili parti tabanına verilecek mesajlar. Zira ekiplerin hedefe alınması ve kara listeye konulması oy verme oranını ciddi etkileyecek. Özellikle “Aziz Kocaoğlu-Alaattin Yüksel” yapısına karşı şimdiden bir kamuoyu oluşturulmuş durumda. Bu konuda bir çok partilinin tepkisi var ve bu tepki duyanlar başlattıkları karşı harekatın çapını büyütmek için ciddi çalışma yapıyorlar. İkinci bölgede ise İl eski Başkanı Ali Engin’e karşı benzer çalışma var. Özellikle çok güçlü isimlerin yer aldığı bu bölgede hedef Ali Engin’i il 5 dışında tutmak.
SANDIĞA GİTME ORANI ETKİLİ OLUR
29 Mart tarihinde yapılacak önseçimde yaklaşık 126 bin partilinin oy kullanma hakkı var. Bu partililerin sandığa gelme oranı geçmiş delege seçimlerine bakılırsa yüzde 40-60 aralığında gerçekleşmiş. Bu seçimde de kişisel kanaatim yüzde 50-55 bandında olacağıdır. O nedenle sıralamalar çok küçük farklarla belirlenecek. Bu nedenle üyelerle de pazarlıklar ciddi önem taşıyor.
Görünen o ki İzmir 29 Mart’a kadar çok safların değişmesine ve çok çetin mücadelelere sahne olacak.
GönderMe1: AK Parti Narlıdere İlçe Başkanlığı’ndan gelen basın duyurusunda 8 Mart Dünya Kadınlar günü dolayısıyla düzenleneceği ifade edilmiş. Mailde “Narlıdere Mehmet Seyfi Eraltay Lisesi’nden başlayıp Narlıdere Şehitlik önünde mehteran takımı eşliğinde, Osmanlı kıyafetli kadınlar karanfil dağıtacaktır” deniyor. Sanırım Osmanlıcılık derken bazıları yanlış anlamış. Osmanlıcılık deyince idare şeklinden bahsediliyor, kılık kıyafetten değil!
GönderMe2: İl Gençlik Kolları Başkanlığı görevinden milletvekilliği aday adaylığı için istifa eden Sinan Sarıküse’den gençlere ilk dakika golü geldi. Genç adaylar yer almalı diyerek istifa eden Sarıküse, ilk toplantısında gençleri 1 saate yakın bekletip mazeret beyan etmeden açıklamasını yapıp çıkınca ciddi tepki aldı. Gençlere değer ve önem diyerek yola çıkanların kendisinin gençlere saygı göstermemesinin cevabını eminim gençler ve partililer verecektir.
GönderMe3: Birçok arkadaşımız dile getirdi ama gördüm ki dikkat çekmemiş. O nedenle bir de ben yazayım dedim. Sevgili milletvekili aday adayları gönderilen basın metinlerine lütfen bir kez de siz bakın. Özellikle bazılarının yanına basın danışmanı olarak aldığı isimlerin yazdığı haberler evlere şenlik. Sanırım, bu arkadaşlar Türkçeyi askerde öğrendi. Yoksa bu kadar kural kaide dışı ve kötü bir Türkçe ile yazı yazmanın başka açıklaması olmaz. Bu defa için geç oldu ama bir daha aday olacaksanız yanınızda basın danışmanı diye gezenlerin gazeteci olup olmadığını ne olur araştırın. Unutmayın yapılacak en ufak hata siyasi hayatınızın bitmesi demektir!
GönderMe4: Hep deriz ya “İzmir Türkiye’nin çağdaş yüzüdür” diye. Umarım seçilecek vekil adayları bu yüzü yansıtan isimler olur. Yoksa parası ya da geçmişte bir yerlerde görev yapmış diye bazı isimler aday göster,lirse yazık olur. Özellikle eğitim konusu hassas bir konu. Bu kenti temsil edecek isimlerin üniversite mezunu ve alanlarında uzman kişiler olması gerektiğinin önemine inanıyorum. Yoksa “milletvekili olmak için ilköğretim mezunu yeterli” diyerek sırf geçmişte partinin il bazında üst düzey koltuklarını işgal etmiş dağ, bayır gezmiş isimlere görev verdiğiniz de İzmir ve ülke kaybedecektir.
GönderMe5: Ak Parti Konak İlçe Başkanlığı’nın Dünya Emekçi Kadınlar Günü için yaptığı etkinlik çağrısı Narlıdere’yi aratmıyor. Ülkede kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin tavan yaptığı bir dönemde, “kadına saygının yeryüzünün değişmez kuralı olması gerektiğini ve onlara hak edilen sevgi saygının sadece bir güne sığdıralamayacağını belirterek sözlerine şöyle devam etti;” diyerek başlayan basın davetinde bu değerin karşılığı olarak “Bu güzel günde kadınlarımızla Alsancak’ta bir araya geliyoruz. Onlarla 12.00-17.00 saatleri arasında faytonlarla kordon sefası yapacağız. Ücretsiz bu etkinliğimize tüm kadınlarımızı bekliyoruz” şeklinde gösterilmesinin mantığını ben anlayamadım. Anlayan bir zahmet bizlere anlatır mı?