Hükümeti kurmamak üzere yapılan yoğun çalışmanın(!) ardından gidilen 1 Kasım Erken genel Seçimleri için listeler belli oldu. Listelerin belirlenmesi ile esmen seçim startı da verildi. Listelerde yapılan değişiklikler yada sil baştan yapılanlardan dolayı tartışma büyük. Bu nedenle sık sık toplantılar yapılıyor.
Özellikle Ak Parti’de listeye Kürt kökenli ve Göçmenlerden kimsenin yazılmaması tepki çekiyor. Burada hiç beklenmedik bir olay oldu. Listelerde kendilerine yer verilmeyen Kürt kökenliler ve Göçmenler bir araya gelerek siyaset tarihinde bir ilk yaşattı. İlk toplantıda 10 kişi olarak bir araya gelen bu ekip daha sonraki toplantıyı yaklaşık 50 kişi ile yaptı. Bu artan kalabalık partileri rahatsız etmiş gibi görünüyor. Önümüzdeki süreç bunun ile ilgili net durumu ortaya koyacaktır. Bu süreçte gösterilen tavır Kürt kökenlilerinde göçmenlerinde “ne kadar hüküm sahibiler ki?” tartışmasına net cevap olacaktır. Aslında bir bakıma bu iki kesiminde kendi rüştünü ispat etme olayı. Bu iki kesimden göçmenler oy için MHP’den Aslan Savaşan ve CHP’den Aytun Çıray’ı destekleme kararı alsa da Kürt kökenlilerin kararı net değil. Bu kesimin oylarının HDP’ye gitmesi kimseyi şaşırtmasın.
Siyaset ne ilginç. Küskün oyları geri almak için partiler tarafından yapılan manevraları iyi ayarlamayınca işte böyle yeni küskünler yaratıyorsunuz. Bu yarattığınız kitle siz “Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan ediyor.”
MHP’de ise listenin ikinci sıralarına kadın adayların çekilmesi olumlu bir hamle gibi görünse de özellikle Birinci Bölge’de bir alt sıraya çekilen Aslan Savaşan’dan dolayı göçmen oylarında ciddi bir kayıp beklenirken imdada Ak Parti’nin listeye göçmen aday almaması yetişti. Şahsi fikrim hemen hemen aynı tabandan beslenen bu iki parti arasındaki oy geçirgenliği beklenenin çok ama çok üstünde olacağı yönünde.
HDP ise listelerinde yaptığı değişikliği pek dışarı yansıtmayan parti olarak karşımıza çıkıyor. 7 Haziran seçimlerinde kıl payı 1 vekil fazla çıkarma şansını yitiren HDP’de özellikle İzmir Milletvekili Müslüm Doğan ile Ali Haydar Konca’nın istifaları ve bunlar ile ilgili açıklamaları net olarak ortaya koyması Ak Parti’ye karşı kendilerine gelen emanet denilen oyların bu parti ile daha da bütünleşmesini sağladı. Bunun dışında yaşanan terör olayları sürecinde partinin Eş Genel Başkanı Selahaddin Demirtaş’ın İzmir’den verdiği “Amasız ancaksız silah bırakma” çağrısının da oylara katkı koyacaktır.
CHP’de ise Atilla Sertel’in hak ettiği listeye eklenmesi oylara da artı katkıda bulunacaktır. Bu bölgede CHP geçen dönem yurtdışı oylar nedeniyle Ak Parti’ye kaptırdıkları vekilliği geri alabilirler. Özellikle daha önceki yazılarımda dile getirdiğim dile getirdiğim Ali Engin’e tavır olarak verilmeyen oylar da partiye geri dönecektir diye düşünüyorum.
GönderMe1: Ak Parti’nin listelerine baktığımızda Kürt oylarını almak için Arap kökenlileri listeye alması Ak Parti’nin Ankara’dan ötesi denilen bölgeye de bakış açısını ortaya koydu. Anlaşılan partide Ankara’nın ötesinin tamamına “Kürt” diye bakma yanılgısı var. O taraftan İzmir’e göç eden bir isim olarak ifade etmek isterim ki Anadolu bir halklar mozaiğidir. Sadece Kars’ta “17 etnik grup” yaşamaktadır. Geri kalanı siz düşünün.
GönderMe2: Ak Parti’de bütün seçim planları Binali Yıldırım üzerine kuruldu. Hatta yıllardır partide Genel Başkan Yardımcılığı koltuğunda oturan Nükhet Hotar bile yaptığı basın açıklamasında Yıldırım’a övgüler düzmüş durumda. Ak Parti’nin bu kent için tek planı Binali Yıldırım ise cidden işi çok zor. Hele de tek başına iktidar olmayı hedefleyen parti de 11’den 8 e düşen vekil sayısını 12’ye yükseltmek hedefleniyorken bu strateji durumu daha vahim hale getirir. Benden demesi!
GönderMe3: Ak Parti’nin ikinci bölge listesinde tek işlevi iktidar güç kimde ise onun yanında durmaktan öteye gitmeyen isimlerin listede olması parti adına kayıptır. Yer aldıkları ekiplere girmek ve bazı makamlara gelmek için kesenin ağzını açan bu tipler partiye en büyük zararı vuracak gibi. Birinci bölge de yaşanan Kürt Göçmen krizi bu bölgede de bu isimlere tepki olarak ortaya çıkıyor. Sayın Kerem Ali Sürekli’nin bu kez daha çok çalışması gerekecek gibi.
GönderMe4: Konak Belediyesi meclisinde yaşanan çomak krizinin gölgesinde kalan bir diğer kriz ise Metin Şahin krizi oldu. Konak Belediyesi’nin iştiraki olan MERBEL’in başında bulunan Şahin’e CHP’nin Belediye Meclis üyeleri grup toplantısında ciddi bir şekilde yüklenmiş. Hatırlandığı üzere daha önce de Hekimhan’a yapılan yardımda da adı krize karışan Şahin’in işi bu kez zor gibi.