Es Selamın Aleyküm Sevgili Deliseverler…
Seçim sonrası herkes maşallah zafer sarhoşluğunda.(İzmir’de vaat edilen oyun yüzde 15 civarı eksik alınmış olsa bile). Kimileri şükür duaları, namazları eşliğinde dilediklerini yerine getirme telaşında, bunun dışında alkollü mekanda halay çekenler mi ararsınız, yoksa seçim biter bitmez, partimiz dışında kalanları ezme sevdasında olanlarımı ararsınız, yoksa zafer sarhoşluğuyla üstten bakıp hakaret edenler mi arasınız Maşallah hepsi var Sevgili Delisever dostlarım.
Seçim sarhoşluğu bir yandan devam ederken bir yandan da seçimler için ara verilen parti içi çekişmeler yeniden ince ince başladı. Kimisi Nükhet Hanım’ın kimisi Binali Bey’in gölgesinde bu çekişmeye ortak oluyor. Seçimin kaybedeni olmamak için herkes bir güç arar olmuş. Kimsenin aklına, “Kardeşim 1 milyon oy hedefi ile girdiğimiz seçimde, 881 bin oy alabildik. Ne oldu da 119 bin oy eksik aldık?” diye sormuyor. Şimdi bazıları, “Ne var kardeşim 7 Haziran’dan fazla oy alındı” diye bilir. O zatlara cevabım, “Bu alınmayan 119 bin oy var ya bize en az 2 milletvekili kazandıracaktı. Hatta “meşhur” seçim sistemimiz sayesinde 4 tane daha fazla vekil çıkarma şansımız vardı” olacaktır.
Bu şahsımca çok önemli bulduğum bu konuya parmak bastıktan sonra gelelim kazanan kaybedenlere Sevgili Delisever dostlarım…
Bana göre ilk kaybeden 1 Milyon oy hedefini koyup ulaştıramayan Binali Yıldırım’dır. Burada direk Bakan Bey olarak anlamayın dediğimi. Binali Bey’in etrafında toplanan (İl Başkanlığı hedefi olan tayfa) grubun aklının seçimden çok seçim sonrası il yönetimiyle alakadar olmasının çok ciddi etkisi var. Daha öncede yazdım. Beni takip eden Delisever dostlarım bilir. Bu bölgede öne çıkan 2 isim vardı. 2. sırada yer alan Teşkilat eski Başkanı Mahmut Atilla Kaya ve 11. Sıra adayı Zerrin Kara.
Kaybedenlerin başında ise Roman Vatandaşlarımızın temsilcisi olarak listeye giren Cemal Bekle var. Roman Mahallelerinde CHP’nin adayı Özcan Purçu’nun gölgesinde kalmış durumda demiştik. Son günlerde saf değiştiren birkaç isim nedeniyle oyları artsa da o bahsedilen ve umut edilen “ezici çoğunluğu” sağlayamadı.
Meclise girse bile 3’üncü sıra adayı Hüseyin Kocabıyık ve 4’üncü sıra Necip Kalkan silik çalışmaları ile seçimin hikayesinde rollerini kaptılar.
Seçimin en çok kazananı ise şahsımca Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar oldu. Bir önceki yazımda, “2. Bölgede durum birden beter. Tek çalışan teşkilatın beğenmediği ama uzun yıllardır Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar Hanım. Teşkilat üyelerinin adını anarken homurdandığı Nükhet Hanım da olmasa orada çalışan varmı yok mu belli değil.” diye yazmıştı bu Deli kardeşiniz. Kendileri “3 vekil ancak çıkartılır” denilen bölge de gösterdiği performans ile Binali Yıldırım’dan beklenen “Lokomotif” görevini kendisi üstlendi. Ve zor denilen bölge de 4’üncü vekili çıkmasına 5’incinin çıkmasına da ciddi katkı koydu. Keşke onun gibi 3’üncü sıra adayı Hamza Bey, 5’inci sıra adayı Nesrin Hanımefendi ve 6’ncı sıra adayı Tansu Bey ve 7’nci sıra adayı Bilal Bey de inanıp diğer hesaplara değil de vekil çıkarmaya çalışsalardı. Özellikle 6 ve 7’nci sıralar Belediye Başkanlığı hayalini öteleyip çalışsalardı sonuç daha da farklı olacaktı.
Bir de listede olduğuna inanamayanlar vardı. Veysel Güldoğan gibi. O da Binali Bakanının eteklerine tutunup ilerisinin planlarını yapanlardandı. Malum kendisi 1 koyup 3 alma planları konusunda daha önce de rüştünü ispat eden bir partilimiz olur.
Sevgili Deliseverler önceki yazımda “Geri kalan ise işte bildiğiniz gibi. Yoklar piyasada. Arkadaşlar alınacak kesin. “Varız çalışıyoruz” diyeceklerdir. Yoklar dememizin sebebi gümbür gümbür çalışmıyorlar. Partiye ek oy getirecek bir çalışmaları yok” demiştim. İşte bugün ortaya çıkan tablo bu yazdıklarımın resmi ispatı olmuştur.