MİT TIR'ları davasında yargılanan CHP Milletvekili Enis Berberoğlu'nun 25 yıl hapis cezasına çarptırılarak tutuklanmasına karar verildi. Berberoğlu, "Devletin gizli kalması gereken belgelerini yayımlamak" ile suçlandı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından İletişim ve Medya ile İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirilen ve halen bu görevi sürdüren Enis Berberoğlu sıradan bir isim değil. Yıllarca CNN Türk, Hürriyet ve Radikal gibi kuruluşlarda çalıştıktan sonra Hürriyet Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni oldu ve 5 yıl boyunca görevini sürdürdü. Bu görevinden ayrılan Berberoğlu milletvekili olmadan önce Sözcü Gazetesi’nde yazarlık yapıyordu.
Bu karar ile CHP Türk Siyasi tarihinde “Kendi vekilini tutuklatan parti” olarak bir ilke imza attı. Bu karar herkes için şaşırtıcı olabilir ama şahsen ben şaşırmadım. Zira HDP’nin vekillerinin ardı ardına tutuklanmalarından sonra sıranın CHP’li vekillere geleceğini kör olmayan ya da Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi atmosfere “pembe gözlükle” bakmayan herkes görmüştü.
Bu süreç; hani CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "AKP’nin dokunulmazlık teklifi Anayasa’ya aykırı ama ‘Evet’ diyeceğiz" diyerek destek verdiği iş ile başladı. Bu süreç ile daha önce 7 Haziran ve 1 Kasım Genel Seçimleri'nde "Seni Başkan yaptırmayacağız" sloganı ile adeta başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Başkanlık isteyenlerin kabusu olan HDP'nin kolu kanadı kırıldı. Bu süreç sonrası 2 Eş Genel Başkanları, 2 TBMM Grup Başkanvekilleri ve 2 sözcüleri dahil 13 Milletvekili hapse atıldı. Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ’ın Milletvekilliği düşürüldü. Yurtdışında olan HDP Milletvekilleri Faysal Sarıyıldız ve Tuğba Hezer ile eski HDP Milletvekili Özdal Üçer vatandaşlıktan çıkarılmak üzere. Bir güç birliği hareketi olan HDP'nin Bileşenlerinden DBP'nin aralarında Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir, Hakkari, Şırnak, Ağrı, Siirt, Batman, Tunceli, Bitlis Belediye Başkanlarının da bulunduğu 83 belediyesine kayyum atanırken 89 eş başkanı tutuklandı.
CHP’nin son dönemde ürettiği politikalara bakınca bu tutuklanmanın ardından TBMM’de bir iki açıklamanın dışında bir şey olmayacağına birçok kişi inanmış durumda. CHP’nin geldiği nokta; Nazi Almanyası’nda yaşanan durumu özetleyen Alman Rahip Martin Niemöller’in meşhur hikayesidir. Niemöller’in yaptığı muhalefet sonrası tutuklanmasıyla dile getirdiği hikaye de şunları dile getirmişti;
“Naziler önce komünistler için geldiler, bir şey demedim çünkü komünist değildim. Sonra Yahudiler için geldiler ve bir şey demedim, çünkü Yahudi değildim. Sonra sendikacılar için geldiler ve bir şey demedim, çünkü sendikacı değildim. Sonra Katolikler için geldiler ve bir şey demedim, çünkü Katolik değildim. Ve sonra benim için geldiklerinde ise çevremde benim için bir şeyler diyecek kimse kalmamıştı.”
GönderMe1: CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’na tutuklama kararı çıkarken gözler olayın bir diğer kahramanı Can Dündar’a çevrildi. Bu konuda Gazeteci Büyüğüm ve örnek aldığım isimlerden Serdar Öztürk abimin sosyal medya hesabında paylaştığı “Bu işin ahlaki olanı, Can Dündar'ın ilk uçakla Türkiye'ye dönmesidir. Gelip manşetine de, yazısına da sahip çıkacak nokta...” ifadenin altına imza attığımı belirtmek isterim.
GönderMe2: Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından HDP’ye gönül verenlerin sosyal medya hesapları; tutuklu bulunan HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın resmi twitter adresinden 24 Ocak 2015 tarihinde yaptığı “Krala yaslanmayın, düşersiniz” mesajını capslerini paylaşmaya başladı.