Kazansa da kaybetse de seçim sonrasının en çok tartışılan partisi CHP olacaktı, öyle de oldu. Pusuda bekleyen ve iktidar olunmaması için çaba gösterenler daha sandıkların sayımı bitmeden soluğu CHP Genel Merkezi'nin önünde aldı. Gelinen noktada MYK revizyonu ve kurultay sürecinin başlamasıyla dalgaların şimdilik durulması için adımlar atıldı.
Yeni oluşan MYK listesinden fal bakmaya çalışmak anlamsız. Her isim üzerinden niyet okumaya çalışmaya gerek yok. "Kim kime yakın?", "Kimi kim desteklemiş?" gibi çıkarımlardan sağlıklı sonuçlar alınmaz. Genel tabloya, gidişata ve Kılıçdaroğlu ekibinin bundan önceki reflekslerine bakarak CHP'nin yol haritasıyla ilgili çıkarımlar yapılabilir ancak.
Bundan sonraki hedef kurultayı toplamak gibi görünüyor. Tabi ilçe kongrelerinin sonuçlarına göre bu süreci askıya almak da her zaman emniyet freni gibi kenarda duracak. Ki bu olasılığı dikkate alacak olan parti içindeki küskünler ve muhalifler de kırıp dökmeden kongrelere hazırlanacaktır. Yoksa yaklaşan yerel seçimler öncesi tamamen denklem dışı kalacaklarını bilirler.
Oluşturulan MYK da bu süreçte geçici bir misyonu yerine getirmekle yükümlü. Parti içi dengeleri fazla sarsmadan, sürece çok zarar vermeden açıklanan takvimin işlemesini bekleyecekler.
Yeni MYK üyelerinin hepsi hem alanlarında hem de CHP içinde ayrı birer değer. Ancak şimdiye kadar bu koltuklara oturanlar CHP'nin taktik belirleyecileri olarak da ağırlıklarını kullanıyorlardı. Yaşanan atmosfer yeni MYK üyelerine bu fırsatı vermeyecektir. Zaten partinin etkili isimlerinin gölgeleri genel merkezden bir an olsun ayrılmayacaktır.
Bu süre içerisinde CHP'nin ağır topları ne yapacak? Öncelikle göz önünde olmayarak kamuoyunda oluşan tepkinin dinmesi için zaman kazanılacak. Diğer yandan da örgüt içinde kaybedilen imajlarını ve ağırlıkları kazanmaya çalışacaklar. Olası bir kurultaydan güçlü çıkılması için her şeylerini ortaya koyacaklar. Yerel seçimlere kadar Kılıçdaroğlu’nun görevde kalmasının hem CHP hem de kendileri için hayati önemde olduğunun hepsi farkında.
Genel Başkan değişir mi?
CHP'yi yönetmenin ve bu kadar farklı yapıyı bir arada tutmanın zorluğunu herkes bilir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun güçlü bir lider olarak oturmasının bile ne kadar zaman olduğunu unutmamak lazım. O yüzden ani bir genel başkan değişikliği partiye uzun bir zaman kaybettirecektir. Görevdeki bir çok belediye başkanı da bu belirsizlikten nasibini alma endişesiyle seçim sürecine girecek ve belki de kimk savrulmalar yaşanacaktır. Ve sayılabilecek bir çok belirsizlik ve olumsuzluk... Kılıçdaroğlu’nun apar topar koltuğundan kalkmamasını böyle değerlendirmek gerekiyor. Yerel seçimlerin ardından yumuşak bir geçiş süreciyle görevini bırakacaktır. Görünen köy kılavuz istemiyor, Özgür Özel şimdiden en güçlü isim olarak kamuoyunun önünde duruyor.