Başlığa takıldınız di mi? Google yazarsanız karşınıza "yazma ve sallama sanatının en üst kademesi" diye bir açıklama çıkacaktır. Neden böyle bir başlık attık peki? Son zamanlarda yazılan köşe yazılarından sonra böyle başlık atmak şart oldu. Zira Maşallah herkes yerel seçim öncesi CHP Genel Merkezi'nden aday adayları ile ilgili şeyler yazmaya başladı. Birçok ismi öne çıkarmaya başladı. Gönüllerinden geçen(!) isimlerin adını ön plana çıkaran yazılar ardı ardına geliyor.
Öncelikle şunu belirtelim ki CHP Genel Merkezi'nde henüz İzmir konusu masaya yatırılmadı. Yatırılmadığı için ortaya atılan bu isimler halk ağzı ile "İşkembe-i kübra"dan sallanan isimlerden öte bir durum değil. CHP Genel Merkezi'nin önceliği "partinin muhalefette olduğu" kentler. Buraya odaklanmak için böylesi bir yol izleniyor. Zaten bunla ilgili geçtiğimiz hafta 105 il ve ilçe açıklandı. Önümüzdeki hafta 100 yer daha belirlenecek. İzmir'in tamamını bırakın geçtiğimiz dönem kaybedilen 8 ilçe bile en erken Kasım ayının 15'inden sonra açıklanabilir. O nedenle ortaya atılan kesin olacak denilen isimler gerçeği yansıtmıyor.
3 A kesin kara listede!
İzmir ile ilgili var olan tek şey kentten Genel Merkez'e çok fazla şikayet ve dedikodularla süslenen raporların gittiğidir. Hatta daha ileri gidelim; 2014 Yerel Seçimleri'nde kaybedilen ilçeler ile ilgili İzmir'de de "3 A" olarak bilinen Azizi Kocaoğlu, Alaattin Yüksel ve dönemin İl Başkanı Ali Engin ile ilgili kara liste olduğu. Bu kara liste sadece o isimleri kapsamıyor. O isimlere yakın isimlere de ayrı bir bakış açısı olacaktır.
MYK Üyeleri ile görüşemiyorlar!..
CHP Genel Merkezi'ndeki bir başka ilginç durum da buraya gelen aday adaylarının muhattap bulamaması. MYK üyeleri görüşmemek için her türlü mazereti uyduruyorlar. Bir çoğu direk olarak reddediliyor. Bazıları ise bu durumu bildiği için görüşme cesareti göstermek yerine aday adayı olmayan ve MYK üyelerine yakın isimleri rica minnet kendi adını demeleri için aracı kullanıyor. Onlarda durumu bildiği için bu riske girip kendi hukuklarına zarar vermemek adına isim zikretmiyorlar.
Zaten anlamadığım MYK üyeleri ile görüşemiyorsan hatta odalarına bile giremiyorsan neden aday olunur? Bu kadar hükmün yok ise neden ortaya çıkılır? Daha ötesi her şey bu kadar ortadayken neden sipariş yazılar yazdırılır ve sanki çok büyük destek gördüğü yönünde kulislere dedikodu bilgisi sunulur?
Özet olarak bırakın bazıları "İşkembe-i Kübra"sından sallasın. Siz bunlara itibar etmeyin.
İşte budur. Alkışlıyorum.