CHP’de çok sık dile gelen ve daha önce yazdığımız gibi adının “Kurultaylar Partisi” olmasına neden olan çağrılardan bir yenisi bir kez daha yaşandı. Ülke de “Erken Yerel Seçim” tartışmaları yaşandığı bir dönemde olması daha çok dikkat çekiyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce arasında yapılan yemekli görüşme sonrası kamuoyuna açıklama yapan İnce’nin ifadelerine bakılırsa yemekte Genel Başkanlık masaya yatırılmış. Söğütözü’nde bu açıklamanın ardından çok sayıda iddia ortaya atıldı.
Konuşulan ilk iddia; İnce’nin Kılıçdaroğlu’na “Kongre kararı alın. Sizde aday olmayarak Onursal Başkanımız olun, size danışalım” teklifi oldu. Bunu teklif ederken son kurultayda topladığı imza ve aldığı oyun kıyaslayarak kazanacağı sinyali verdiği konuşuluyor. Hatta, kurultay sonuçları ile ilgili Fenerbahçe Kongresi’nde Aziz Yıldırım’ın düştüğü durum da dile getirildiyor.
İkinci önemli iddia ise; İmza operasyonun başladığı. Kurultaya gitmek için mevcut “Bin 266” delegenin salt çoğunluğu (yarısından bir fazlası) olan “634”ünün imzası gerekiyor. Olağanüstü Kurultay isteyen yapının hedefi asgari 750 imza ile Kurultay toplanma çağrısı yapmak. Ki bu imza ile Kurultaya gidilirse zaten kazanılacak kongre sonrası yerel seçim hesabı yapanların katkısı ile Kılıçdaroğlu Kurultay’dan hezimet ile ayrılır.
Üçüncü önemli iddia ise; Herkesin malumu olan delege ağalığı yada ekipçilik anlayışına yönelik çalışma. Malum her kurultay öncesi illerdeki delegeler toplanıp ortak hareket etme kararı alır. Geçen Kurultay’da CHP İzmir İl Örgütü’nün gündeme düşen Parti Meclisi Operasyonu çalışmasının Whatsapp mesajları bu konunun en net örneğidir. İşte bu toplu yapıları ikna etmek için İnce tarafı çalışacak, Kılıçdaroğlu tarafı da elde tutmak için uğraşacak. Bakmayın CHP’nin statükocu olduğuna, dengeler çok kolay değişir. 12. Katta neler gördük neler. Çok uzağa gitmeyin 5 ay önce “İnce gelmesin” diyen CHP’nin Kalesi sayılan ve delegasyonun önemli illerinden İzmir’de bile bu denge tersine işlemeye başladı. Bakmayın İl Başkanı Deniz Yücel’in açıklamalarına. 52 kişilik İzmir delegasyonuna hakim olan yapının önemli isimleri kurultaya gidilmesinden yana. İstanbul’da da yapı parçalı çoğunluğu alan bir adım önde olacak gibi. Seçim sonuçlarında ise İnce ve parti oyları arasındaki 8 puanlık fark kurultay isteyen kesim için iyi bir rüzgar.
Bu iddialara bakarsak tek kurtuluş meclise gelecek erken seçim talebine CHP’nin de destek vermesi ki bir anlamda Kılıçdaroğlu’nun Ak Parti tarafından kurtarılması anlamına gelir. Bu da parti içinde, “Ak Parti ve Hükümet 9 seçimdir kendisine karşı kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu ile devam etmek için destek oluyor” algısı oluşturur. Bu algıda Kılıçdaroğlu’nun parti içinde daha da sıkıntılı duruma düşmesi anlamını taşır.
Erken Yerel Seçim için ne gerekiyor?
Gelelim bu erken genel seçimin hangi şartlarda olduğuna. Yerel yönetimlerin seçim süreci Anayasa tarafından korunmaya alınmış durumda. Anayasa'nın 127. maddesinin 3. fıkrasında mahalli idareler seçiminin daha erkene alınabilmesine dair hüküm 16 Nisan Halk Oylaması'nın Resmi Gazete'de yayımlanması ile birlikte kaldırıldı. Bu kararla yerel seçimlerin son seçim tarihinden itibaren 5 yıldan kısa sürede yapılamaz. Anayasa aynen şunu der; “Mahalli idarelerin seçimleri, 67 nci maddedeki esaslara göre beş yılda bir yapılır. Kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir.”
İşte bu Anayasa kararında değişiklik yapılması için TBMM’de 400 oy ile karar alınması gerekiyor. Bu kararın alınması için Cumhur ittifakının 344 (Ak Parti 295, MHP 49) yeterli gelmiyor. İyi Parti’nin 43 vekilini de katarsak yeterli sayıya ulaşılmıyor. Tek çözüm CHP’nin 146 vekili yada HDP2nin 67 vekil ile destek vermesi.
Sonuç olarak, Kılıçdaroğlu ve ekibi önemli bir yol ayrımında. Ya Cumhur İttifakı ile işbirliği yaparak koltuğu koruyacak ya da partiyi Kurultay’a götürerek koltuğu koruyacak. Önümüzdeki günlerde CHP’de sıcak günler ve sert bir siyaset satrancı yaşanacak gibi…