Uzun bir süredir İzmir Ak Parti İl yönetimiyle ilgili görevden alınacaklar-alınmayacaklar iddiaları parti içinde dolaşıyor. Her gün yeni bir takvim ortaya atılıyor, kesin alınacak denilerek bir senaryo uyduruluyor. Değişen bir durum yok. Peki; “neden bu iddialar sürekli ortalıkta dolaşıyor?” diye soracak olursanız cevabım, “Çünkü siyasete hep küçük resimden bakıyorlar” diye cevaplarım. Yazının başlığını da bu yüzden attım. Çünkü yazacaklarım kulis değil, herkesin bildiği ama makam, mevki ve rant için dile getirmedikleri. Öncelikle olay artık kesin ayyuka çıkmış durumda. Ak Parti’de bir liderlik çekişmesi ve daha açık haliyle soğuk savaş var. Bu savaş genel başkan olan ismin Başbakan olması nedeniyle ve Ak Parti’nin mevcut iktidar olması nedeniyle tüm ülkeyi etkilemektedir.
Herkesin bildiği diyorum, çünkü bu konu siyaset ile ilgili olan herkes tarafından bilinecek olaylar ile gündeme geldi. Ak parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında yaşanan fikir ayrılığının ilk sinyalleri 7 Haziran seçimleri sonrası koalisyon oluşmaması, 12 Eylül tarihinde yapılan Ak Parti 5. Olağan Kongresi’ndeki MKYK oluşumu ve 1 Kasım seçimlerindeki milletvekili listeleri hazırlanması sırasında verildi. Bu ayrılık ülke idaresine de yansımış durumda. Kararnamelere bakın anlarsınız. Ankara gibi bir kent aylarca vekil emniyet müdürünce yönetilmedi mi? En son ne zaman Valiler Kararnamesi çıktı? Hatırlayanınız var mı?
Bu ayrılık ‘'Havuz Medyası’’na da yansımış durumda. Bazıları Başbakan Davutoğlu’ndan yana tavır alırken, bazıları ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yana tavır almış halde yayın yapıyorlar. Yazarlar arasında çok sert bir kavga var. Bu çekişmede bazı milletvekilleri ve bakanlarda taraf. Ama işin ilginç yanı ne biliyormusunuz? Bu çekişmenin en ateşlileri Milli Görüş yada İslamcı çizgiden gelenlerden değil. Hatta en sert muhalefeti de bu çizgiden gelenlere karşı veriliyor.
Tartışılan yeni konu ise Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yerine Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım’mı yoksa aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı da olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’mı gelecek? Bu konu nedeniyle Davutoğlu karşıtları bölünmüş durumda. Tarafların yandaşlarının mücadelesi güç, makam, para ve rant üzerine kurulu olduğu için şiddeti de fazla oluyor.
Bu kavga Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım’ın oğlu Erkan Yıldırım’ın kumar oynama görüntülerinin basına yansıması sonrası mikroblog sitesi Twitter’a taşınmış durumda. Twitter’da #davutoğluylabuişyürümez ve #vururyüzeifadesi hasthaglari üzerinden kavgası başladı. Okadar yoğun bir katılım vardı ki kısa sürede Trend Topic listelerinde üst sıralarında yer aldı.
İşte yukardaki bu olay İzmir’e de sirayet ediyor. Bu kavga nedeniyle İzmir’de birden gfazla parçaya bölünmüş durumda. Oluşan rant çok büyük olsa gerek taraflar kulislerde ciddi olarak birbirlerini yıpratıyorlar. Bu kavga da her yol ise mübah. Bunun için ses kayıtları, aleyhte dosyalar, suçlamalar hatta ve hatta FETÖ/PDY bağlantısı ile suçlama boyutuınma kadar gidiyor.
Resime yukarıdan bakınca kavgaya taraf olanlara bakınca önceki seçimlerde görev verilmedi diye küsenler, parti aleyhine çalışanlar, CHP, MHP hatta ve hatta HDP’ye oy verip seçim çalışmalarına katkı koyanların hepsi iktidarın nimetlerinden yararlanmak için bu çekişmenin en keskin kanatlarını oluşturuyorlar.
Ne ilginçtir ki fillerin kavgasında bu insancıklara çimen rolünden öte bir şey düşmüyor. Görünen o ki bu kavga da bu isimler çok büyük zaiat vererek ayrılacaklar.
Unutmayın ki siyasette ilk ayakçılar devre dışı kalır. Kullanılmış kirli mendil gibi bir köşeye atılır.
GönderMe1: Bu kavga ile İzmir’de ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Parti, Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım, Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar ve Başbakanlık Başdanışmanı İbrahim Turan taraftarları şeklinde bölünmeye gitmiş durumda. Turan’ın örgütlenme çalışması iyi gidiyor olsa gerek özellikle Ankara’dan bazı isimler Turan ile yakınlaşmamaları konusunda uyarılmış iddiası kulislerde çokça dillendişrilmeye başlandı.
GönderMe2: Bakan Yıldırım karşıtı olanların kullandığı argüman ise seçim döneminde kendisi tarafından siyaset literatürüne sokulan ‘’Vurur yüze ifadesi’’ söylemi. Parti içinde basına yansıyan Bakan Yıldırım’ın oğlunun rulet oynama görüntüsü sonrası özellikle ‘’Vurur yüze ifadesi kumarbazdır bitanesi’’ ifadesini dillendirmeye başladı bile.
GönderMe3: Bu ara çokça isim Ankara yollarını arşınlıyor. Herkes birine biat ederek il başkanlığı koltuğunu istiyor. Kulislerde adı geçenlere bakınca şaşmamak elde değil. Bu isimleri görünce insanın ‘’Ak Parti İzmir’de bu isimlere kalmışsa vah ki ne vah’’diyesi geliyor.
GönderMe4: Ak Parti İzmir Büyükşehir Grubu’nda kavga ve kamplaşma gittikçe derinleşiyor. Bu kavga Whatsapp Grubu’na da taşmış durumda. Burada İzmir’in Patronu olarak kabul edilen Bakan Yıldırım’ın katılacağı bir çalışmayı duyuran Grup Sözcüsü Azad Fazla’ya, Grup Başkanvekili Bilal Doğan’a yakın bir parti çalışanının cevap vermesi gerilimde kamplaşmanın boyutunu gösteriyor. İşe çalışanlarda katılmışsa durum bence vahim bir boyuta gelmiştir. Acilen önlem alınması lazımdır.