İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun aday olmayacağını açıklamasının ardından sahaya çokça isim çıktı. Bazıları sahaya inip ilçe ziyaretlerine başlarken diğer birçok isim çalışmalarını Genel Merkez nezdinde yapıyor. Hatta ilçe aday adayları bile saha yerine Genel Merkez koridorlarını aşındırmayı tercih ediyor. Bu ziyaretlerin en büyük nedeni ise İzmir'de artık aday belirleyecek güçlü bir figür olmadığını düşünmelerinden ve geçtiğimiz dönem burayla ilişkisi(maddi-manevi) olan isimlerin aday gösterilmesinden kaynaklanıyor.
Bu çalışmalar sürerken hafta başında Kocaoğlu'nun bir ulusal kanala da katıldığı programda özellikle partisine yönelik kullandığı ifadeler gündemi allak bullak etti. Özellikle Kocaoğlu ile hareket eden belediye başkanları da bu açıklamalardan çok etkilendi. Zira açıklamalar CHP Genel Merkezi'ni ciddi rahatsız etti. Kocaoğlu ve bu başkanların isminin çizildiği hiçbir şekilde aday gösterilmeyecekleri bilgisi el altından parti kulislerine sızdırılınca Büyükşehir Belediye aday adayı olanlarda yeni ekip oluşturmak için harekete geçti. İlçe belediye başkan aday adaylarının da büyükşehir çalışması başlatan isimlere yakınlaşma çabaları sonrası yeni ekipler oluşma çalışmaları mecburiyeti oluştu.
Her ne kadar Kocaoğlu'nun kendisi ve ona yakın olan belediye başkanlarının adı Genel Merkezce kalın kalemle çizilmiş denilse de yeni planlar da hayata geçirilmiyor değil. Daha önce dile getirdiğim gibi "Kocaoğlu yapısı" çoklu oyun kurma ustası. O programda Genel Merkezi sert dille eleştirse de Muharrem İnce ve partililik duruşu ile ilgili sözleri bence ayrı bir mesaj olarak alınmalı. Kocaoğlu, o sözleri ile kimseye bağlı olmadığını İzmir halkı ve partisinin neferi olduğunun mesajını net bir şekilde verdi.
Son zamanlarda İzmir'deki billboardlara verilen "Bu hikayeyi beraber yazdık" mesajları ile öne çıkarılan "İzmir Modeli"de bu planın bir parçası olarak hayata sunuldu. Partili bir çok kişinin sorduğu bu proje ile ilgili 5 ciltlik kitap setinin Kocaoğlu'nun "aday değilim" mesajını verdiği toplantıda dağıtılması tesadüf olmasa gerek.
Zaten parti programında da yer alan "kooperatifleşmenin öne çıkarılması" ile benzer olan "İzmir Modeli" hamlesi Kocaoğlu'na ne kadar can suyu kazandırır bilinmez ama o cephede alfabenin tüm harflerini kapsayacak planlar olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya koyuyor. Hatta 29 harflik alfabemize Latin alfabesinden Q, W ve X harflerinin de katılarak 32 plan ortaya konulursa kimse şaşmasın.
Daha önce dediğim gibi Kocaoğlu plan ustasıdır. Her ne kadar kulislerde "Genel Merkez çizdi artık imkansız" dense de satranç oyununu son hamleye kadar sürdürecektir.