CHP’de başlayan kongre süreci ile birlikte hesaplar kitaplar masaya yatırılmaya başlandı. Hoş mevcut ilçe başkanlarından neredeyse tamamı henüz niyetini beyan etmese de koltuk için 4 koldan hazırlıklarını yapıyor. Bunun için el altından hummalı bir çalışma var. Bu hummalı çalışmalar dışında başkanlıklara aday adayı olacaklar birbirlerini bir yandan kolluyor bir yandan da el altından yıpratma çalışmalarına başladı bile.
Peki nedir bu hırs? Başkanlık neden bu kadar önemli? İşin kerameti “Koltuk”ta. Asıl istenen 0nun verdiği o güç. O koltuktan alınan güç ile bir yerlere yükselmek. CHP’deki kongre süreci bu nedenledir ki bu kadar derinden planlar ve projelerle yürütülüyor.
Şöyle bir bakın adı il başkanlığı için geçen birçok isim için, “Aday olacak çünkü felan belediye başkanlığını (milletvekilliğini) istiyor” cümlesi kuruluyor. 2019’da yerel ve genel seçimlerin beraber(bir erken seçim olmadığı takdirde) yapılacağını düşünürsek ve de buna İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun bir daha aday olmayacağını da ekler kulislerde adı geçenleri ile bir arada düşünürsek bu söylemler daha net anlaşılır.
Bir de 22 ilçede CHP’nin iktidarda olduğunu hesap edersek bu koltuğun önemi daha da artıyor. Zira kendine yakın olmayan yönetimlerden belediye başkanlarının yaşadığı sorunlar (Çiğli, Karabağlar gibi) gün gibi ortada. Bunun dışından gelen kişinin kendisine rakip olma durumu da cabası. Geçmişte belediye başkanlarının kendilerine yakın (yıllardır bu şekilde devam ediyor) isimleri göreve getirmek, belediye çalışanlarından oluşanlardan yönetim kurmak için gösterdiği çabaları unutmamak lazım. Bu nedenle belediye başkanları da kendileri müdahil olacaklardır.
Ak Parti’de de durum aynı
Her ne kadar Ak Parti’de başkanlar atama sistemi ile belirlense de CHP’den durum pek farklı değil. Özellikle başkanlık koltuğuna oturanlar için iktidarın kudretini kullanma hakkı doğuyor. Hatta burada Hükümetin parti ile paralel yürümesi bırakın başkanlık koltuklarını yönetimler için bile büyük rağbet yaşanmasına neden oluyor. İnanmayanlara geçmiş yönetimler ile ilgili görevlendirmeler konusunda bazı isimler için telaffuz edilen “… kadar para verdi yönetime girdi!” sözlerini ve iddialarını hatırlatmak isterim.
Netice itibari ile önümüzde çok ciddi ve sıkıntılı bir süreç söz konusu. Ak Parti’de beklenen revizyonun ne kadar sert geçeceği tartışılırken, CHP’de delege seçimleri için bu sert rekabet daha delege seçimleri ile birlikte ortaya çıkacak. Yine bizlere kulislerden çok fazla (belaltı da dahil olmak üzere) bilgi akacak.
Boşuna, “Ey koltuk sen nelere kadirsin!” dememişler
GönderMe1: Ak Parti’de sosyal medya üzerinden uzun süredir yazılıp çizilen “Bülent Delican görevden alınacak” iddiaları yerini bu kez “Yürütme Kurulu’nda … isimler değişecek” iddialarına bıraktı. Ak parti gitytikçe CHPlileşmeye başladı sanki. Allah sonunu hayreylesin.
GönderMe2: Ak Parti’deki iç çekişme eski ekipleri de yerle bir etmeye başladı. Bir dönem Konak İlçe Başkanı Fevzi Bayram’ın en yakınında olan ve adını bile tartışmaya açmayan Erkan Özkan, Rıza Evcim, Mustafa Yıldırım, Mehmet Genç, Mehmet Tatar, Arif Altıner, Vural Dinç, Cuma Demiral ve Gülseren Şahin kendileri ile birlikte Bayram’a destek veren İl Teşkilat Başkanı Abdurrahman Tosun’un etrafında kenetlendi. Bu ayrışmada en büyük etkenin Bayram’ın Mahmut Atilla Kaya ile yakınlaşması olduğu iddia ediliyor. Görünen o ki buna benzer başka ayrışmalar da yaşanacak gibi.
GönderMe3: İzmir Ticaret Borsası’nın iftar yemeğinin Ak Parti toplantısına dönmesi ekonomi kulislerinin yeni konusu. Cumhurbaşkanı Baş Danışmanı olan Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik eski Bakanı Binali Yıldırım’ın özel olarak davet edildiği iftar Yıldırım’a yakın görünmek isteyen isimlerin de güç göstermek adına kendilerine yakın isimleri davet etmesi ile amacından çıktı. Bu iftar ile ilgili önümüzdeki süreçte çok daha fazla şey konuşulacak gibi.