Türkiye'de siyaset denince güven sorunu olan bir mecra akla gelyor. Vatandaşların bir çoğu tarafından "neredeyse herhesin düşman olduğu ve hesaplaşma alanı" olarak değerlendirilen siyasette şu an gözler CHP Kurultayı sonrası yeniden belirlenen yapıya çevrildi. Özellikle Parti Meclisi'ne rekor sayıda isim yerleştiren Alaattin Yüksel-Aziz Kocaoğlu yapısına ters düşen Bornova Belediye eski Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır Genel Sekreter görevine getirilince İzmir CHP kulislerinde hemen hemen herkeste siyasi bir hesaplaşma beklentisi var. Bununla ilgili de çokça dedikodu ve idia ortaya atılıyor. Sayın Sındır'in İzmir'de bir operasyon yapması için özellikle göreve getirildiği ve bir hesaplaşmaya gireceğine neredeyse herkes kesin gözüyle bakıyor.
Hele de parti içinde Sayın Sındır'ın Bornova'da belediye başkanlığına 2'nci dönem tekrar aday gösterilmemesinin sebebi olarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel'in gösterildiğini düşünürsek bu düşüncelerin doğal olduğunu görürsünüz.
Şu ana kadar görünen manzara ise Sayın Sındır'ın ısrarla birlik beraberlik mesajları vermesi hatta hesabını göreceği iddia edilen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile Bayındır ilçesindeki törendeki ilk buluşmaları bayağı samimi havadaydı. Bu tavır bir hesaplaşma yaşanmasını belşeyenleri hayal kırıklığına uğratsa da beklentilerini yıkmamış görünüyor. Zira siyaset bir eğitim ve mantık oyunudur. Bugün beyaz da birleşenlerin yarın durum gereği değişebilir. Ki CHP içinde çok fazla isim halen bu beklenti içinde.
Eski Başbakan ve Cumhurbaşkanlarından rahmetli Süleyman Demirel'in dediği gibi siyasette "dün dündür, bugün bügün." Bu sözün doğruluğu çokça gerçeleşmiştir. Şimdi çokça kişi bu siyasi yargının gerçekleşmesini bekliyor. Aslında yeni dönemde bu beklentinin gerçekleşeceğine bende inanıyorum. Ama başrol oyuncusu hakkında emin değilim. Görünen ismin dışında başka biri de bu eylemi hayata geçirirse kimse şaşırmasın. Kim yapar belli değil ama bir hesaplaşmanın olacağı çok net ortada.
GönderMe1: CHP İzmir İl Başkan Yardımcıları açıklandı. İlk açıklanan liste MYK yapısı gereğince sadeleşince daha önce dillendirilen ve bu isim ile açıklama yapan Yücel Özen görevlendirme alamadı. Bence bu CHP için ciddi kayıp. Özellikle geçmiş görevlerindeki başarısı ve siyasi birikimi hgöz önüne alınınca bu kayıp daha net ortaya çıkıyor. Son günlerde tek başına yaptığı açıklamalara bakarsanız ne dediğimi anlarsınız. Yaklaşık 11 yıldır tanıdığım Yücel Özen bu durumda AKP'ye karşı ciddi bir mücadeleiçinde yer alacaktır. Yakından takip etmenizi tavsiye ederim.
GönderMe2: Yücel Özen'in tam karşılığı olmasa da AKP'de Yerel Yönetimler Başkanlığı görevine getirilen eski CHP'li Hüsnü Boztepe'ye de dikkat derim. Özen'in Grup Başkanvekilliği yaptığı 2004-2009 Dönemi İzmir İl Genel Meclisi'nde önce CHP sonra da AKP saflarında görev yapan Boztepe ilginç dosyalarla gündeme geleceğini deklere etti bile. Özen-Boztepe rekabeti renkli görüntülere sahne olacak gibi.
GönderMe3: AKP demişken İl Gençlik Kolları'na yeni atanan Adil Yüksel ile İl Başkanı Bülent Delican'ın etrafı daha da kuşatılmış oldu. Kendine muhalefet eden yapıya yakınlığı ile bilinen Kadın Kolları Başkanı Gözde Keskin'den sonra gençlik kolları başkanlığını da bu ekibe kaptıran Delican'ın önümüzdeki dönemdeki hamlelerini bende en az sizin kadar merak ediyorum.
GönderMe4: Arkadaşlar defalardır dile getiriyoruz anlatamıyoruz. Görevininz yada içinde yeraldığınız kurumlar ne olursa olsun değişmeyin. Söz verip tutmamalar, yalan dolanla iş yapmalar, en yakın arkadaşınızı satmalar gibi saçma sapan tavırlara girmeyin zira gün geliyor o koltuklar elinizden gidince ah vah etmeye başlıyorsunuz. Friedrich Nietzsche ne güzel demiş; "Dünyanın en yüce tahtına da çıksanız, oturacağınız yer, kendi kıçınızın üstüdür!". Sakın unutmayın!!!