Karşıyaka, kendini ayrıcalıklı gören İzmir’in farklı bir ilçesi. Plaka numarasını dahi benimsemez, 35,5 olarak telafuz eder. Senarist, oyuncu, Gülse Birsel’in şöyle bir sözünü hatılıyorum. Bir erkeğin gönlünde bir kadını silebilirsiniz, ama Karşıyaka’yı asla silemezsiniz”. Sanırım bu sözü kocası Murat Birsel için söylemişti. Malum, O’da Karşıyakalı
Ben de Bostanlıda sekiz yil oturdum. Karşıyaklılığım doğuştan değil ama, ben de çok sevdim. Bu nedenle kendimi Karşıyaka’lı sayarım.
Karşıya’ya tarmvay yapılması gerekli mi? Tartışırım. Ancak daha deneme aşamasında, iki ölümcül kazayla gündemde iken, baktık bir de namaz kılacak başka bir yer bulamazmış gibi oruçtan da etkilendiği anlaşılan biri, rayların üzerinde namaza durarak, hem tramvayin gidişini engellemiş, hem de basının diline düşerek ne alakası varsa bir de “halkın hoşgörüsü” tartışma konusu edildi.
İzmir yerleşim yeri olarak dağların eteklerinden aşağıya doğru körfezin çevresinde yoğunlaşarak yerleşim şansı bulmuş bir şehir. Coğrafi yapısı nedeniyle, körfez yüksek binalarla kuşatılmış, halkın denizle bağı gittikçe kopmuştur. Bu ucube yapılanma karşısında yerel yönetimler halkın denizle bağını sağlamak için doğa koşullarını da değiştirerek, yani denizi doldurmak suretiyle yaratılan geniş alanlara parklar ve oturma alanları oluşturarak hem halkın denize ulaşmasına olanak sağlanmış, hem de, şehir tarfiğine sahilden yön vererek daha geniş bir tarfik akışı oluşmuştur. İşin enterasanı bu yeni alan yaratma çabası hep CHP’li belediyeler tarafından gerçekleştirilmiştir. Ben DSP’den seçilen Sayin Piriştina’yı da bu kategoride görüyorum.
Peki yaratılan bu yeni alandan tramvay hattı geçirmenin toplumsal yararı ne?
-Gerekli mi?
- Bence gerekmez.
-Birkaç nedenim var bu reddedişimin.
Öncelikle Karşıya’yı ele aldığımızda; Karşıyaka’nın en kuzeyinden İzmir Çevre yolu geçmektedir. O yolun güneyinden Çiğliye giden Anadolu Caddesi, şehir içi yolcu taşımasını sağlayan otobüs, dolmuş vb ulaştırma araçlarının da güzergahıdır. Bu caddenin güneyinden İZBAN hattı bilindiği gibi en önemli yolcu aktarma hattıdır. Sahilde de Cemal Gürsel Caddesi, yine şehir içi yolcu taşıma otobüslerinin ve Mavişehir-Karşıyaka dolmuşlarının hattı olup, doğudan batıya yolcu transferi sağlayan güzergahlardır. Bence Karşıyaka’nın yolcu taşımada asıl sorunu; kuzey mahallelerinden körfeze ve “Çarşı” ya geliştir. Bu sağlanabildiği taktirde, İzmir’e gidişleri, Bostanlı ve Karşıyaka vapur seferleriy yapılmaktadır.
Karşıyaka’da sanayi yoktur. Ayni şekilde Üniversite de yoktur. Karşıyaka’da otel motel gibi bir turistik yapılanma da yoktur. Bu nedenlerle bu tip işletme ve hizmet birimleri için gelecek bir yolcu potansiyeli de yoktur. Halkın günlük ihtiyaçlarını gidermek için şehir merkezine gelmesi daha çok kuzeyden körfeze inme şeklinde yoğunlaşır.
Karşıyaka’yı günümüzde cazip kılan durum; Donanma’dan Mavişehir’e kadar yaratılan rekreasyon alanları ve parklardır. Bu alanlar da olmasa Karşıya’nın nefes alacak hali kalmayacaktır.
Ben Karşıyaka tramvayının doğudan batıya bir yolcu transferine koyacağı katkı olmasa da olur kabilinde. Ancak tramvay hattının halkın denizle olan bağını koparması hem estetik açıdan hem de doğa güzelliğinin engellerle halktan esirgenmesine neden olacaktır. Yaşanacak ölümlü kazalar ise işin cabası.
Anlaşılan İzban’ın Nergiz-Dedebaşı arasında yer altına alınmamasının halkta yarattığı tepkiler yeteri kadar anlaşılmamış olacak ki; tramvay hattının halkın denizle olan bağına engel olacağı hiç önemsememiş.
Uluslararası derecelendirme kuruluşlerının notuyla övünen İzmir Büyükşehir Belediyesi yaptığı bu projenin ekonomik olduğunu/olacağını sanmıyorum. Ancak asıl derdim bu değil. Fyada maliyet boyutuyla baktığımızda,bir süre tramvay’ın renkli vagonlarına sevinen, aaa.. bakın Karşıya’nın temvayına diyerek övgü düzecek bir kısım insanların popülizmi kısa sürede unutulacaktır. Bu projenin ben toplumsal yarar yönünü göremiyorum.
Azimet Gürbüz
03.06.17