Giderek derinleşecek olan ekonomik krizin yaratıcısı AKP'dir. Bu, kapitalist emperyalist sistemin yarattığı, doğal bir kriz olup da ülkemize yansıması değildir. AKP iktidarı kendine ekonomik yol haritası olarak belirlediği, elindeki belediyeleri de kullanarak, ranta yönelik beton ekonomisinin teşvikiyle şişen balonun patlamasıyla doğdu. Dışarıdan edinilen döviz cinsi borçlarla, hem şirketler hem kişiler gelirleriyle bağdaşmayan ucuz kredi girdabına sürüklendi. Arkası gelmeyince de sistem çöktü. Bir yıl önce yüzde 7 büyüdük dedikleri sistem, borçlanmayı sürdürebilselerdi, bugün burunlarından kıl aldırırlar mıydı? Bir şey daha çöküyor. Yine sermayeleri yetersiz olan, kamu bankalar üzerinden verdikleri kredilerle yandaş şirketlere, enerji dağıtım ve üretim işlerini sattılar. Şimdi bunlar da can çekişiyor.
Şüphesiz ekonomideki bu kötü gidiş siyaseti daha da sarsacak. Türkiye ittifakı söylemleri, Davutoğlu'nun AKP'yi hedef alması, Kılıçdaroğlu'na linç girişimi hep ekonomiyi çıkmaza sürükleyen iktidarın ve payanda olanların ilkel çabaları olduğunu, dikkat dağıtmak örtmek , tehdit etmek amacıyla, yapıldığını kestirmek gerekir.
İki konuda doğru tavır alınırsa halkın hem geniş bir birlikteliği sağlanır hem de ülke normal bir siyasi sürece evrilebilir. Davutoğlu'nun çıkışı önemli ve hedefi belli. Biz niye karşı çıkıyoruz? Davutoğlu'nun yanlışları bu iktidardan ayrı mı düşünülecek? Davutoğlu'nun geçmişteki yanlışlarını, okunu doğrulttuğu AKP yönetimi bakalım dile getirecek mi? Davutoğlu'na pranga takmak bugün için bize düşmez. Bu konuda doğru tavır çatışma sürecinde taraf olmak değil. Bu henüz bir iç çelişkidir. Ayrışabildiklerinde durum farklı değerlendirilir.
Aynı şekilde "Türkiye İttifakı" söylemine de farklı bakmalıyız. AKP'nin ekonomik durumdan tek başına çıkma şansı olmadığı gibi ülke için büyük yıkım olur. Bu nedenle CHP'ye ve İYİ Parti'ye ihtiyaç duyacaktır. Ya da erken seçime gidecektir.
Bu hayal değil. Gündeme gelirse istenecek tek politik istem "parlamenter sisteme" dönüş olmalıdır. Türkiye önümüzdeki günlerde derin iç çekişme ve politik zıtlaşmalara gebedir.