ÇİN TUZU OLARAK BİLİNEN ‘MONOSODYUM GLUTAMAT’ YARARLI MI YOKSA ZARARLI MIDIR?
Son yıllarda çok tartışması olan tüketici tarafından Çin tuzu olarak bilinen ‘Monosodyum Glutamat’ ı ele alalım siz okuyucularımız için MSG olarak da bilinen Monosodyum Glutamat’ın HS kodu 29224220 olup E numarası E621 olarak bilinmektedir. MSG, ortaya çıkartılan yeni tad olan “umami” sınıfında olduğu belirtilmiştir. Bunun sebebi MSG’ nin en önemli özelliği, insanoğlunun bugüne kadar keşfetmiş olduğu tuzlu, tatlı, acı gibi hiçbir tat kategorisine koyulamayan kendine has bir tadı bulunmasından kaynaklıdır.
MSG, sentetik olarak yiyeceklere eklenen tatlı yiyeceklerin de tuzlu yiyeceklerin de tadını oldukça yoğunlaştırdığı görülmüş ve yiyecek sektöründe MSG içeriği çok hızlı bir şekilde yaygınlaşmaya başlamıştır. Çin Tuzu olarak tanınmış bir içerik olan MSG uzun zamandır yiyeceklerin içerisinde kullanılan ve asıl amacının yemeğin türü fark etmeksizin içeriğinde bulunan besinin oldukça lezzetli olduğunu düşünmemizi ve bu besinin beynimizde sıklıkla tüketilir bir besin olarak kodlanmasını sağlamaktır.
MSG özellikle cipsten kuruyemişe, hamburgerden soslara, et-tavuk suyu tabletlerinde, hazır tavuk ve et ürünlerinde, paketlenmiş ‘abur-cubur’ olarak tabir ettiğimiz yiyeceklerde kullanılmaktadır.
Tehlikeli olduğu iddiası nereden çıktı dersiniz;
İnsanlarımız duyduğu herhangi bir bilgi kırıntısını abartarak, henüz ispatlanmamış, tam olarak emin olunmayan, araştırmaların sürdüğü konuları alıp araştırmadan sağdan soldan aldıkları doğru olmayan bilgileri kullanarak sosyal medya üzerinden yayarak insanları endişelendirme merakındalar. Halk arasında "Çin tuzu" olarak bilinen Mono Sodyum Glutamat (MSG) da bu gündemde sıkça yer almış en son ürünlerden biridir.
Bilinen bir şey var ki, Gıda katkı maddelerinin tümü uluslararası ve ulusal sağlık ve gıda otoritelerinin onayı ile kullanılabilir. Gıda katkı maddelerinin güvenliğinden sorumlu uluslararası kuruluşlar Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Gıda ve Tarım Organizasyonu (FAO) tarafında oluşturulan Codex Alimentarius Komisyonu ve JECFA olarak adlandırılan “Gıda Katkıları için FAO/WHO Ortak Uzmanlar Komitesi, US-FDA (Birleşik Devletler Gıda ve İlaç İdaresi) ve EFSA (Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi) ve daha birçok ulusal gıda güvenliği otoritesi gıda katkılarının güvenliği ve denetimi konusunda sorumluluk taşırlar. Monosodyum glutamat da yukarıda belirtilen tüm sağlık/gıda otoriteleri ve bilim kuruluşları tarafından insan sağlığı için güvenli kabul edilmektedir.
ABD Gıda ve İlaç Dairesi MSG’yi “Genellikle Güvenli Kabul Edilir (GRAS)” olarak sınıflandırırken Avrupa Birliği’ de “Gıda Katkı Maddesi” olarak sınıflandırmıştır. Endüstriyel gıda üreticileri, diğer tatların genel algısını dengelediği, harmanladığı ve birleştirdiği için MSG’ yi aroma artırıcı olarak pazarlamakta ve kullanmaktadır.
MSG, esasında yeni bir katkı maddesi değildir ve sofralarda 100 yılı aşkın bir süredir bulunmaktadır. Bu süre zarfında, MSG' nin zararları, faydaları, etkileri üzerine sayısız araştırma yürütülmüştür. Bu noktada, son derece rahatlıkla söyleyebiliriz ki, yapılan dünya üzerindeki çalışma kaynaklarına göre de iddia edilen hiçbir hastalık ile doğrudan ilişkili değildir!
Ancak elbette, patates cipsi veya fast-food tipi beslenme insan sağlığını riske eden unsurlarınbaşında gelmektedir. Bu yüzden bu tip sağlıksız beslenmeden önemle uzak urulmalı, yine de ana sebep olarak insanları korkutma merakıyla MSG gibi kimyasallar hedef gösterilmemelidir.
FDA' nın 1990'larda MSG' nin güvenliğini bağımsız bilimsel grup Amerikan Deneysel Biyoloji Dernekleri Federasyonu'ndan (FASEB) incelemiştir. FASEB’in raporu, MSG’nin güvenli olduğu sonucuna varılmıştır. FASEB raporunda, gıda olmadan 3 gram veya daha fazla MSG tüketen bazı hassas bireylerde ortaya çıkabilecek baş ağrısı, uyuşukluk, kızarma, karıncalanma, çarpıntı ve uyuşukluk gibi kısa vadeli, geçici ve genellikle hafif semptomlar tanımlanmıştır.
Bununla birlikte, MSG ilave edilmiş bir yiyeceğin tipik bir porsiyonu, 0.5 gramdan az MSG içerir. Bir seferde yiyecek olmadan 3 gramdan fazla MSG tüketilmesi zaten olası değildir.
Günümüzde gıda katkı maddeleri ister doğal, ister sentetik kaynaklı olsun ancak uluslararası ve ulusal sağlık ve gıda otoritelerinin onayı ile kullanılabilir. Bu onay büyük bir sorumluluk taşıyan bir yetkidir. İnsan sağlığını korumak yönünden yapılan en ufak bir güvenlik değerlendirmesi hatası, bu madde yüz milyonlarca kişi tarafından kullanıldığında önemli sağlık sorunlarına yol açabilir. Unutulmamalıdır ki kullanım onayı alan tüm katkı maddeleri kapsamlı toksisite testlerinden geçirilerek her yönüyle incelenmektedir. Yeni verilerin ışığında gerektiğinde yeni güvenlik değerlendirmeleri yapılarak sonuca varılmaktadır.
Uzun lafın kısası, MSG günümüzdeki hastalıkların hiçbiriyle doğrudan alakalı değildir ve bu alaka, çok denenmesine rağmen hiçbir zaman ispatlanamamıştır. Belki gerçekten bir ilişki vardır; fakat şu aşama da net bir şekilde ispat edilen araştırma sonuçları bulunamamıştır. Bu nedenle bunu üstüne bastırarak "tehdit, zehir" olarak ilan etmek, boşa bir çabadır. Ama bir gerçek var ki bu tartışmaların halen süreceği…
Hiç böyle düşünmemiştim, aydınlatıcı olmuş. Elinize sağlık