YENİ AKILLI GIDA GÜVENLİĞİ ÇAĞI

Düşünün ki;
Bir torba marul alıp etiketi tarattığınızda nereden geldiğini anında bilerek gıda kaynaklı bir hastalık salgınına bağlı olup olmadığını belirleyebilmek,
Akşam yemeğiniz güvenli bir sıcaklığa ulaştığında akıllı telefonunuza uyarının gelmesi,
İade olmuş bir ürünü satın aldığınızı bildiren bir metin mesajı almanız,
En sevdiğiniz lokantadaki çalışanların güvenli yiyecek işleme uygulamalarını kullandıklarını bilmeniz, 
Büyük veri analitiği sayesinde, kasırgalar veya seller gibi hava olaylarının kilometrelerce uzaktaki yiyeceklerin güvenliği üzerindeki potansiyel etkisini bilebilmeniz,
Çiftçinin, akıllı sensör izleme cihazı ile mahsülü için kullandığı suyun güvenli olduğunu gerçek zamanlı takip ederek bilmesi, 
Yapay zeka ile kontamine gıda bulma tahmin kabiliyetini bilen cihazınızın olduğunu düşünün. Ailenizle paylaştığınız gıdanın güvenliğini bilebilir ve daha fazla güven duyarsınız.

Yeni Akıllı Gıda Güvenliği Çağı, daha güvenli ve daha dijital, izlenebilir bir gıda sistemi oluşturmak için, teknoloji ve diğer araçlardan yararlanarak gıda güvenliğine yeni bir yaklaşımı temsil ediyor.  İlk olarak Nisan 2019'da FDA, Yeni Akıllı Gıda Güvenliği girişimini duyurdu. Temmuz 2019'da, FDA’nın Gıda Programı liderliği ilk adımı atarak, girişimin nasıl geliştirileceğine dair fikirlerden başlayarak ve fikirlerinin potansiyel olarak nasıl gerçekleştirilebileceğine dair bir vizyonla devam etti.            

        

Akıllı Gıda Güvenliği ile birlikte, gıdanın saniyeler içinde kaynağına kadar izlenmesi sağlanacak ve gıda kaynaklı hastalıkların önlenmesini güçlendirmek için yeni veri analitik tekniklerinden yararlanılacak, kontamine veya yanlış markalı gıdalar tüketilmeden önce tüketicileri gerçek zamanlı olarak uyaracak bir sistem tasarlanmaktadır. 

İzlenebilirliği artırmak, tahmine dayalı analitiği geliştirmek, salgınlara daha hızlı yanıt vermek, yeni iş modellerini ele almak, gıdanın kirlenmesini azaltmak, gıda güvenliği kültürünün gelişmesini teşvik etmek gibi gıda güvenliğine daha modern bir yaklaşım oluşturma amaçlanmıştır. Aynı zamanda, hızlı takipler yaparak, belirli kaynakları belirleyerek ve gerektiğinde ürünlerin pazardan olabildiğince çabuk kaldırılmasına yardımcı olarak tüketicilerin kontamine ürünlerden korunmasına yardımcı olmak için izlenebilirliği geliştirilmesi amaçlanmıştır. 

İzlenebilirlik için; tedarik zincirindeki paydaşların dijital olarak etkinleştirilen teknolojileri benimsemesine ve bunlardan yararlanmasına, veri paylaşımını sağlamasına, geri çağırma ve/veya bağlantılı kontamine bir gıdanın kaynağını belirlemek için gereken süreyi büyük ölçüde azaltan yaklaşımlar sunmasına olanak tanıyacaktır. Bu aynı zamanda pandemi gibi bir halk sağlığı acil durumundaki tedarik zinciri aksaklıklarını önceden tahmin etmek ve önlemeye yardımcı olmak için gereken şeffaflığı da yaratacaktır. Böylelikle baştan sona izlenebilirlik sağlanacaktır.


 
Modern gıda güvenliği yaklaşımları yeni veri akışları oluşturdukça ve büyük verileri hızla analiz etmeye yönelik araçlar kullanılabilir hale geldikçe, bunların önleyici değerlerini keşfedeceğiz. Temel neden analizlerini ve tahmine dayalı analitiği geliştirmek ve güçlendirmek, kök neden analizlerinin bulguları, endüstrinin uygulamaları değiştirmesine yardımcı olmak için önemli bir adım olabilecektir. 

Gıdanın çiftlikten sofraya tüm üretilme sürecinin, e-ticaretin ve yeni teslimat modellerinin, yeni içerikler, yeni gıdalar ve yeni gıda üretim sistemlerinde yenilikleri ilerleten yeni iş modellerinin ortaya çıkması amaçlanıyor. Küresel olarak yaşadığımız COVID-19 salgını sırasında hızla artan bir uygulama olan online paket servis yemek ve yiyecek alışverişini bilmeyen yoktur. Daha geleneksel iş modellerine bakarak FDA, restoranlarda ve diğer perakende kuruluşlarında satılan yiyeceklerin güvenliğini daha da modernize etmenin ve sağlamaya yardımcı olmanın yollarını araştırıyor.

Gıda Güvenliği Kültürü de bir diğer üzerinde durulan konudur. Çiftliklerde, gıda tesislerinde ve evlerde gıda güvenliği kültürlerini teşvik etmeyi, desteklemeyi ve güçlendirmeyi amaçlar. Güçlü bir gıda güvenliği kültürü, etkili gıda güvenliği yönetimi için bir ön koşuldur. Daha güvenli, daha dijital, daha etkili ve izlenebilir bir gıda sistemi oluşturmak gıda kaynaklı hastalıkların en az seviyeye inmesine yarar sağlayacaktır.

COVID-19 salgını, pazardaki benzeri görülmemiş dengesizliklerden değişen tüketici davranışlarına ve e-ticaretteki yükselişe kadar gıda sistemimizdeki benzersiz taleplere, denetim ve uyum çalışmalarının gerçekleştirilmesindeki zorluklara kadar modern yaklaşımlara olan ihtiyacın altını çiziyor. Pandemi, gelişmiş analitik araçlarla birlikte gelişmiş izlenebilirliğin daha fazla tedarik zinciri görünürlüğü sağlayabileceğini ve potansiyel olarak endüstrinin pandemi sırasında yaşanan pazar dengesizliklerini tahmin etmesine yardımcı olabilecektir.

Online olarak sipariş edilen ve doğrudan tüketicilere teslim edilen gıdaların güvenliğini sağlamaya yardımcı olacak en iyi uygulamalara duyulan ihtiyaç, COVID-19 ile hızlandı. Aileler restoranlardan ve marketlerden paket servis olarak veya telefonla evde yemek siparişi verdikçe bu duruma ihtiyaç daha da arttı. Bu gıdaların güvenli bir şekilde üretilmesini, paketlenmesini ve tüketicilere doğrudan ulaştırılmasını nasıl sağladığımız sorusunu her zamankinden daha önemli hale getirdi.

Dahası, pandemi güçlü gıda güvenliği kültürlerine sahip olmanın gerçekten ne anlama geldiğine ışık tuttu; bu, tamamen çiftliklerde ve tesislerde çalışanların güvenli yiyecekler üretme ve iş arkadaşları hastalandığında bu insanları güvende tutma sorumluluğunu kabul etmesiyle ilgili. Gıda güvenliği kültürü aynı zamanda, salgın sırasında daha fazla insanın yaptığı gibi, evde yemek pişirirken tüketicileri en iyi gıda güvenliği uygulamaları konusunda eğitmekle ilgilidir.

Sonuç olarak, Ülkemizde ve tüm Dünya da birlikte çalışarak ve çok yönlü düşünerek, gıda güvenliğini artıran, bu ülkedeki ve tüm dünyadaki tüketiciler için yaşam kalitesini artıran ve bizi beklenmedik olaylara daha iyi hazırlayan daha dijital, izlenebilir ve daha güvenli bir gıda sistemi oluşturabiliriz. Ülkemizde böyle bir çalışmanın başarılı olabilmesi için, gıda şirketleri ve teknoloji firmaları ile devlet kurumları ve tüketicilerin bu çabaya eşit derecede katılmasının önemli olduğunu söylemek isterim. Gıdanın güvenliğini sağlama şeklimizi temelden değiştirmek için modern yaklaşımların yanı sıra araçlardan ve teknolojilerden yararlanabilirsek işimizin ve yaşamımızın ne kadar farklı olacağını bir hayal edin.

Lütfen şunu unutmayın. İster gıda üreticisi, ister gıda toptancısı olun, ister hükümette, endüstride veya akademide çalışın, günün sonunda hepimiz tüketiciyiz. Bu yüzden hepimiz güvenilir gıdaya ulaşabilmek için ve sağlıklı yaşam için gereken katkıyı ve desteği sağlamalıyız.