Günümüzde hızla artan dünya nüfusunun en önemli problemlerinden biri beslenme sağlığıdır. Hızlı nüfus artışına rağmen günümüzde tarım topraklarının kısıtlı olması sonucunda, birim alandan en yüksek verimin alınması şart olarak ortaya çıkmaktadır. Tarımsal üretimi artırmak amacıyla, tarım ürünleri zararlılarına karşı tarımsal mücadele yöntemleri uygulamak kaçınılmaz olmuştur. Bu yöntemlerden en fazla kullanılan yöntem ise tarım ilaçlarının (pestisit) kullanıldığı kimyasal mücadeledir.
Tarımsal sistemin ayrılmaz bir parçası olan pestisit kullanımının sadece avantajlı yönlerinden yararlanıp, olumsuz etkilerinden kaçınmak için tarımsal mücadelenin bilinçli olarak yapılması gerekmektedir. Pestisitler tavsiye edilen dozların üzerinde yoğun ve bilinçsiz bir şekilde kullanıldıklarında, gereğinden fazla sayıda ilaçlama yapıldığında, gerekmediği halde birden fazla ilaç karıştırılarak kullanıldığında veya son ilaçlama ile hasat dönemi arasında bırakılması gereken süreye riayet edilmediği durumlarda gıda maddelerinde fazla miktarda kalıntı bırakabilmektedir. Yüksek dozda pestisit kalıntısı içeren gıdalarla beslenen insanlarda ve çevredeki diğer canlılarda akut veya kronik zehirlenmelere neden olabilmektedir.
Bilinçsiz ve gereksiz pestisit tüketiminin neden olduğu sorunlardan biri de zararlı organizmalarda görülen duyarlılık azalışı ve takiben direnç sorunudur. Bir pestisite karşı organizmaların duyarlılığı azaldıkça, o pestisitin etkinliği de düşmektedir. Üreticiler bu durumda kullandığı pestisitin dozunu yükselterek aynı başarıyı yakalamaya çalışmaktadır. Bu durumda direnç gelişmekte, daha fazla pestisit tüketilmekte, bir yandan ekonomik açıdan maliyet artmakta, bir yandan etkisizlik nedeniyle organizmaların neden olduğu ürün ve kalite kayıpları devam etmekte ve en önemlisi de insan sağlığı ve çevre kirliliği açısından sorun daha da derinleşmektedir.
Bütün bunlar pestisitlerle ilgili ikilemleri çok güzel ortaya koymaktadır. Bir yandan pestisitlerin sağladığı yararları, diğer yandan zararları savunanlar kuşkusuz haklı birçok gerekçeye sahiptiler.
Pestisitlerin faydaları ve zararları arasında dengenin sağlanabilmesi için bu ürünlerin izin verilen limitler dahilinde, bilinçli ve doğru kullanımı dikkatle üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Pestisitlerin bilinçsiz kullanımlarının en önemli sebepleri;
• Ülkemizde alıcı, üretici ve tüketicilerin eğitim noksanlığı
• Aşırı doz uygulamaları
• Son ilaçlama tarihine uymama
• Yasak olan pestisitlerin kullanımı
• İlaçlama aletlerinin yetersizliği
• Kimyasal isim-ticari isim ilişkisinin bilinmemesi nedeniyle ilaç satın alınırken zorluklar yaşanması
• Tarım ilacı bayileri veya komşu tavsiyesi ile uygulama yapılması
• Eksik veya fazla doz kullanılması;
• İlaçlama aleti kalibrasyonunun gerektiği gibi yapılmaması
• Depolarken ve uygularken zorunlu güvenlik tedbirlerine uyulmaması
• İlaç etiketinde mevcut olan diğer birçok uyarı ve açıklamanın anlaşılamaması veya dikkate alınmaması
• Son ilaçlama ile hasat arasındaki zorunlu “bekleme süresi” kavramının yeterince bilinmemesi ve bu süreye gereken önemin verilmemesi sebep gösterilebilir.
Konuyu özetlemek gerekirse; ülkemiz ekonomisinde tarımın yeri çok büyüktür. Kimi tarım ürünleri ise, endüstri hammaddesi olduğundan ayrı bir öneme sahiptir. Bu ürünlerin iç piyasa da kullanıldığı kadar en büyük alıcıları ise, başta AB ülkeleri ile ABD ve sonra da diğer gelişmiş yada gelişmekte olan ülkelerdir. Bunun için de, tarım ürünü dış satımımızı sürdürebilmek amacıyla pestisit kullanımının çok kontrollü ve İyi Tarım Uygulamaları programlar içerisinde yapılması gerekmektedir.
Bu amaçla, gıdalarda pestisit kalıntılarının resmi kontrolleri için bakanlık görevlileri tarafından “Türk Gıda Kodeksi Gıdalarda Pestisit Kalıntılarının Resmi Kontrolü için Numune Alma Metotları Tebliği”nde açıklanan hususlar doğrultusunda numuneler alınır. Bu tebliğ esasları doğrultusunda hazırlanan laboratuvar numuneleri analiz edilmek üzere laboratuvarlara gönderilir. Laboratuvarlarda numuneler analiz edildikten sonra raporlanır. Gıdalarda tespit edilen pestisit kalıntı miktarlarının uygunluğu “Türk Gıda Kodeksi Pestisitlerin Maksimum Kalıntı Limitleri Yönetmeliği” esaslarına ve ilgili eklerine göre değerlendirilir. Yönetmelik eklerinde her bir aktif maddenin her bir ürün için tanımlanmış maksimum kalıntı limitleri (MRL) yer almaktadır.
Tarım ilacı üreten firmalar çevre ve insan sağlığı üzerinde hiç ya da daha az olumsuz etkiler oluşturabilecek ilaçlar üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırmalı bitkisel kökenli ilaçlara yoğunluk vermelidirler. Tarım ilacı bayileri de gerekli eğitimi almadan işletme açmamalı, gerekirse bu konuda eğitim almış kişiler işletme açma yetkisine sahip olmalıdır. Pestisit uygulayacak kişilerin mutlaka eğitilmiş ve yetkilendirilmiş olmaları, pestisitlerden kaynaklanan pek çok sorunun büyük oranda çözümüne katkı sağlamış olacaktır.
Devlet yetkilileri tüketiciyi sağlıklı ve bilinçli ilaçlama konusunda uyarmalı ve denetimlerini daha da sıklaştırmalıdır. Tarım Bakanlığımız tarafından ülkemizde yetiştirilen tüm ürünlerin güvenilirliğini sağlamak ve tüketicimizi korumak üzere eğitim ve destekleme faaliyetleri ile birlikte denetim faaliyetlerinin bugüne kadar olduğu gibi tarladan sofraya tüm tedarik zincirini kapsayacak şekilde yürütülmesini ve tedbirlerin alınmasına daha sıkı kontrollerle devam edilmesi önemli bir konudur