Gıdalarda yapılan hileler ne yazık ki tüm dünyanın sorunudur. Gıda hilesi deyince; genel olarak ekonomik çıkar sağlamak amacı ile gıdaya uygulanan kasıtlı ve yasal olmayan işlemler ile yanıltıcı etiketleme anlaşılıyor. Hile dediğimizde aklımıza daha çok taklit ve tağşiş olarak geliyor. Tağşiş; bir gıdanın içinde bulunan temel bileşenin uzaklaştırarak yerine başka bir bileşenin katılması; Taklit ise bir gıdanın tümüyle farklı bir gıda gibi gösterilmesidir. Bu gıdaların ortak özelliği; üretimin kısıtlı, talebin fazla ve fiyatın yüksek olmasıdır. Bazı gıdaların fiyat yüksekliği vergi oranının yüksekliğinden de kaynaklanmaktadır. Bu durumda hilecinin kolladığı fırsat doğuyor, yakalanma olasılığı da düşük olunca gıda hileleri de yaygınlaşıyor. Bu nokta da en önemli kritik nokta olan cezanın caydırıcılığı ortaya çıkıyor. Ceza caydırıcılığı tolera edilebiliyorsa gıda ürünlerinde hile yapılmaya devam ediliyor.
Bu tür gıdaların tüketilmesi halinde tüketici hem maddi hem de manevi zarara uğruyor. Alerji sorunu olan tüketiciler kendi sağlıklarına zararlı olan bir mamulü bilmeden tükettiği için zarara uğrar. Tüketici daha ucuza mal edilen bir malı ederinin çok üzerinde satın alarak maddi zarar uğrar (kırmızı et yerine beyaz et tüketimi). Satın aldığı malı farklı bir ürün zannettiği için kandırılmış olur (tek tırnaklı hayvan eti kullanımı). Değişik kültürel yapıya sahip toplumlar farklı hayvansal ürünleri kullanmak istemediklerinden etik olarak da zarar görürler (domuz eti kullanımı).
Dünya da pazarlanan gıdaların bir yaklaşıma göre %7’si, başka bir yaklaşıma göre ise %10’u hilelidir. Dünya Tüketici Örgütü (WCO), bu yolla ortaya çıkan kaybın yılda 50 MİLYAR USD olduğunu belirtmektedir. Taklit ve tağşiş edilen başlıca gıdalar ise zeytinyağı (%14), süt (%11), bal (%7) meyve suyu (%6) ve safran (%5) olarak sıralanmaktadır. Ülkemizde yasalarımız gereği, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yaptığı kontroller sonucunda tespit ettiği hileli gıdaları üreten ve/veya satan firmaları tespit edilen uygunsuzluk ve markası ile birlikte 2012 yılından bu yana web sitesi (www.tarim.gov.tr) aracılığıyla tüketicilere duyurmaktadır. Hilenin azaltılması yalnız kamunun görevi değildir. Tabi ki denetimler ve analizler yapılmaktadır. Fakat Tüketicinin ise yaygın gıda hileleri konusunda eğitilmesi gerekiyor ve bu görev öncelikle tüketici örgütlerine, yerel yönetimlere ve meslek odalarına da düşüyor. Bu nedenle tüketiciye bilinçli olmak ve öncelikle kayıtdışı ve izlenebilirliği olmayan ürünlerden uzak durmak görevi düşüyor.
Anlayabileceğimiz gibi hilenin itici gücü ekonomik kazanç sağlanmasıdır. Hileli gıdaların varlığı, tüketici gözünde kimi zaman tüm bir sektörü ya da gıda kategorisini zan altında bırakıyor. Bu doğru bir yaklaşım değildir. Tüm diğer sektörlerde olduğu gibi, gıda sektöründe de yasa dışı girişimlerde bulunan firmalar var ancak yasal sorumluluklarını sonuna kadar yerine getiren, örnek nitelikte ürünler üreten firmalar ağırlıkta olduğu da göz ardı edilmemelidir.
Gıda hilelerini önlemek gıda güvenilirliğini sağlamak için; Tarladan sofraya tüm izlenebilirlik sağlanmalı Gıda mevzuatına uygun üretim yapılmalı Gıda üretici ve çalışanlarının bu konu da belirli aralıklarda bilinçlendirilmeli ve eğitime tabii tutulmalı Gıda zincirindeki aksaklıkların giderilerek önlemlerin alınmalı Gıdada bulunmasına izin verilen miktardan fazla katkı maddesi kullanılması önlenmeli Yazılı ve görsel basının tüketiciyi bilinçlendirmek adına bilgilendirmelerde bulunmalı Hileli Gıda üreten/ satan firmaların caydırıcı cezalarla devam etmeleri engellenmelidir. Son olarak; Bilinçli, sağ duyulu tüketici olarak Kayıtlı/onaylı işletmelerde üretilen ve etiket bilgileri tam olan ürünler satın alınmalı, yine de bir şüphe duyulması halinde ALO 174 Gıda Hattı'na bildirimde bulunulmalıdır. Tüketicilerin bilgisine saygıyla sunarız.
Devletimizin tabiki,bu uygunsuz uretilen insan sagligina zararli gida maddesi üreticilerini takip ve disipline etmesi asli görevidir.Ancak bilincli tüketici olmak tamda konusunda uzman kisilerin uyarilarini dikkat ve ciddiyetle okumak anlamak da biz tüketicilerin görevidir. Bu vesile ile Pınar Hanıma tesekkur ederim.