Neymiş efendim; Euro neredeyse 9 liraymış da, Dolar 7.5 olmuş da, çeyrek altın 850 lira mış mış mış... Döviz ve altının bu kadar çıkışta olması hayra alamet değilmiş, ülke batıştaymış, ekonomi bitmiş, bla bla bla. Yahu kafa mı buluyorsunuz siz bizimle! Şahsen benim evimde kocaman bir BUZDOLABI var. Ki herkesin evinde var artık BUZDOLABI. İçinin boş olup olmaması da fark etmez ayrıcana. Önemli olan, evlerde bulunması. Hâl böyleyken, utanmadan ülke batıyor demek nasıl bir hadsizlik! Fetöcü müsünüz siz cicim! Ayol benim BUZDOLABIm var, ne batması, ne ekonomik krizi!
Pandemiden dolayı işsizlik oranı artmış sözde. Zaten oran çok yüksek iken, şimdi daha da beter bir hâl almış işsizlik oran. İş yerleri kapanmış, insanlar ne yapacağını, kirasını ve faturalarını nasıl ödeyeceğini şaşırmış. Ne kadar abartıyorsunuz yaw bu meseleyi! Bunları söyleyen vatan hainlerinin evine gitsek, kesin hepsinin evinde buzdolabı vardır ha! Nankörsünüz yeminlen! Şahsen ben asla nankör olmam devletlüme. Çünküm bilirim millete nasıl GEÇİRDİĞİNİ, yani GEÇİRMEK derken nasıl ailelere para dağıttığını. Ayol benim BUZDOLABIm var, ne işsizliği, ne nankörlüğü!
Sorsanız bu nankör millete, ahlaksızlık da artmıştır bu ülkede. Diyorlar ki, tacizler/tecavüzler daha da artmış, kadınlara şiddet ve kadınların katledilmesi bilmem kaç level üste çıkmış, kadınlar ve çocuklar sahipsiz kalmış. Bir de utanmadan İSTANBUL SÖZLEŞMESİni dolamışlar ağızlarına. Neymiş, İSTANBUL SÖZLEŞMESİ kadınların hayatını kurtarırmış. Şöylemiş bu sözleşme: Sözleşme, Avrupa Konseyi tarafından destekleniyormuş. Sözleşmenin dört temel ilkesi şuymuş: Kadına yönelik her türlü şiddetin ve ev içi şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçların kovuşturulması, suçluların cezalandırılması ve kadına karşı şiddet ile mücadele alanında bütüncül, eş güdümlü ve etkili işbirliği içeren politikaların hayata geçirilmesi. Kadına karşı şiddeti bir insan hakkı ihlali ve ayrımcılık türü olarak tanımlayan, bağlayıcı nitelikte ilk uluslararası düzenleme” Nankörler, orda burda İSTANBUL SÖZLEŞMESİ diye haykırıyorlar, sözde kadınlar seslerini DUYURMAYA çalışıyorlar. Düşünün ki bunlar, BUZDOLABI olan insanlar. O kadar hainler yani! Ayol benim BUZDOLABIm var, ne ahlaksızlığı, ne İSTANBUL SÖZLEŞMESİ!
Dün haberlere bir baktım, tüylerim diken diken oldu milletin asker/polis düşmanlığını görünce. Olay şu efenim. Batman’ın Beşiri ilçesinde uzman çavuş olan MUSA ORHAN, 18 yaşındaki bir kıza tekrar tekrar tecavüz etmiş. Buna dayanamayan kız, 16 Temmuz’da intihar etmiş. O zamandan bu yana hastanede kurtarılmaya çalışılan kız, hayatını kaybetmiş. Adli tıp tecavüzü doğrulamasına rağmen, uzman çavuş tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış. Bugün tekrar tutuklanmış. Bu millet inanın asker ve polis düşmanı. Onlara atmadıkları iftira yok valla. Terörist (!) eylemlerde polisin insanları darp ettiğini, hatta polislerin öldürdüğü birçok insan olduğunu, polislerin orantısız şiddet uyguladığını, keza askerlerin de öyle ve hatta daha beter olduğunu söylüyor bu densizler. Külliyen yalan! Hem bu devlete hem de güvenlik güçlerine atılmış böyük bir iftira bu! Allah’tan adalet mercileri bu densizlere kulak asmayıp polisimizi/askerimizi aklıyor da, canlarımız hemencecik serbest kalıp bizleri koruyor! Terbiyesizler! Bolluk içinde yaşamaktan ve BUZDOLABIna sahip olmaktan şımardılar ya, hep ondan bu iftiralar! Ayol benim BUZDOLABIm var, ne polis/asker şiddeti, ne tecavüzü/katli!
Ay bir de takmışlar kafalarına Ayasofya’yı ve Ayasofya’da cuma namazı kıldıran diyanet işleri başkanını. Diyor ki bu vicdansızlar, Ayasofya cami olamazmış ve diyanet işleri başkanı ALİ ERBAŞ’ın KILIÇ ile hutbe vermesi çok yanlışmış. Madem İslam barış diniymiş ve madem Erbaş bu ülkenin din işleri başkanıymış, hoşgörü ve barış dininin temsilcisi ERBAŞ, nasıl olur da KILIÇ ile hutbe verirmiş. Bu haksız söylemleri yazarken bile tüylerim diken diken oluyor ha. Ayasofya’yı bu halk ELE GEÇİRDİĞİNE göre, tabikisi cami olacak! Ayrıcana, ERBAŞ ister KILIÇ ile hutbe verir, ister tüfekle. Kıskanmayın ve rica edicim dış güçlerin ağzıyla konuşmayın! BUZDOLABI olan insanlarsınız, Allah’tan korkun, evinizdeki BUZDOLABIndan utanın! Bakın benim sesim çıkıyor mu? Ayol benim BUZDOLABIm var, ne Ayasofya’sı, ne KILIÇı!
Velhasılı kelâm, ben bu millet kadar nankörünü, teröristini, hainini, ajanını vs görmedim. Gül gibi ülkeme ve devletlüme atmadıkları iftira yok yeminlen. Halbuki cağnım ülkemde ne ahlaksızlık var, ne ekonomik sorun, ne taciz/tecavüz, ne işsizlik, ne kadın cinayeti, ne çocuklara cinsel istismar veya çocuk yaşta evlilik, ne hırsızlık, ne hak ihlali, ne ötekileştirme, ne adalet mercilerinin adaletsizliği ve taraflılığı, ne güvenlik güçlerinin orantısız şiddeti/zulmü, ne sınıfsal ayırım, ne ekonominin orantısız dağılımı, ne komşusu açken tok yatan PUŞTLAR, ne de başka iğrenç iftiralar. Önce herkes kendi evini süpürsün, ondan sonra vik vik etsin! Hepiniz BUZDOLABI olan insanlarsınız, azıcık utanın yeaa!
Allah devletlümüze zeval vermesin, Allah zenginlerimizin midesini doyursun, ve Allah evlerimizden BUZDOLABInı eksik etmesin. En büyük ve en önemli duam bu. Çokça amin ayol!