Sözlerime nasıl başlayacağımı bilmiyorum canım babam. Ölsem aklıma gelmezdi bir gün bu cümleleri sana yazmak zorunda kalacağım. Dostlarımın, arkadaşlarımın babası öldüğünde çok üzülür, ne kadar acı çektikleri hakkında tahmin yürütürdüm ve paramparça olurdu içim ama şimdi anlıyorum ki, aslında anlayamıyormuşum bu acıyı. İnsan bazı acıları bizzat deneyimlemeyince, bilmiyormuş yeterince ateşin sıcaklığını. Ben kendi babamı ölümsüz bilirmişim başkalarının babası ölse de. Sen gidince anladım babam, herkesin babasının bir gün öleceğini…
Sanırım ben dünyanın en şanslı insanlarından biriyim. Sevgi dolu bir ailede büyüdüm. Ne kavga gördüm ailemde ne zalimlik. Sevgi dolu, merhametli, herkesi kucaklayan bir ailem oldu hep. Ben o kadar şanslıydım ki babam, böylesi bir dünyada Rabbim senin gibi güzel bir insanı baba olarak bahşetti bana ve şimdi yokluğunda kırıldı hepimizin kanadı kolu. Darmadağın olduk her birimiz. Öyle bir ateş düştü ki içimize, tek tek yaktı tüm hücrelerimizi. Nefes alıyoruz ama aldığımız nefesin yarısı dışarıda kalıyor, havasız bırakıyor bizi. Yaşıyoruz ama yaşarken ölmüşüz gibi. Kalbimiz atıyor ama atmaktan ziyade ağıt yakıyor sanki. Hani seni toprağa verdik ya, aslında hepimiz bir süreliğine öldük, fakat sadece seni gömdüler babam…
44 yıllık yaşamımda bir kez bizlere ses tonunu yükselttiğini duymadım. Bana ismimle hitap ettiğine bile şahit olmadım. Hep “Kızım”, “Babam” diye hitap ederdin evlatlarına. Diyordun ki bizlere “Gurur duyuyorum hepinizle, yaşam kaynağımsınız benim canlarım. Yaşama sebeplerimsiniz benim”. Ne gelinlerini gelin bildin, ne damatlarını damat olarak gördün. Gelinlerin de evladındı damatların da. Şu hayatta seni sevmeyen insan yoktu. Öyle güzel bir insandın ki, herkes seni sever, herkes seni sayardı.
Biz insanları koşulsuz sevip saymayı seninle annemden öğrendik.
Biz hayvanları ve doğayı sevip korumayı seninle annemden öğrendik.
Biz ihtiyacı olanın yardımına koşmayı, mazlumlar/ezilenler/kimsesizler/adalet için mücadele etmeyi seninle annemden öğrendik.
Ah benim canım annem, 46 yıllık canını, canından ötesini, hayat arkadaşını kaybetti canım anam. Nasıl da düşkündü/düşkün sana. Ödü patlıyordu sana bir şey olacak diye. Hep diyordu ki “Ben babansız bir hayat düşünemiyorum. Ne yaparım beni bırakıp giderse”. Onca hastalık geçirdin, bir kez şikâyet etmedi annem, tabi bizler de. Bebekler gibi baktı sana. O sana “Canem” derdi hep, sense “Sultanım”. Ah nasıl güzel bir çifttiniz siz. Oldum olası imrendim size ve hep dua ettim benim de ailem böyle olsun diye. Bak şimdi ikinizin şarkısı geldi aklıma. Orhan Gencebay’ın “Ayşem” şarkısı. Çünkü annem, Ayşem’indi senin. Hatırlıyor musun, bir keresinde bizim evin alt katının apartman koridorundayken, bizim evde bu şarkı çalmıştı ve sen duyup koşa koşa gelmiştin eve. Annemle beraber dans etmiştiniz ve biz ağzımız kulaklarında mutlulukla izlemiştik sizi.
Ölsem unutmam ben bu muhteşem görüntüyü babam.
Ölsem unutmam ben sizin sevginizi, imrendiren birlikteliğinizi.
Ölsem unutmam birbirinize nasıl güzel baktığınızı, birbirinize olan düşkünlüğünüzü…
Seni yıkadıktan sonra evimizin önüne getirdiler ve toprağa vermeden önce son kez seni bizlere gösterdiler ya, “Babam” diye haykırdık biz, duydun mu bizi babam…Anneciğim feryat etti arkandan, hissetin mi babam…Camide namazın kılınırken covide rağmen doldu taştı cami avlusu. Seni toprağa verirken, mezarlık oluk oluk insanla doluydu. Herkes şoktaydı ani gidişin karşısında ve herkes nasıl güzel bahsetti senden.
Çünkü sen, bu dünyada ender olan güzel insanlardan biriydin.
Çünkü sen, sevilecek/sayılacak/özlenecek bir şahsiyettin.
Canım babam, bizler şahidiz ki sen çok güzel bir insandın. Sevgi doluydun, merhametliydin, vicdanlıydın. Hepimiz senden gani gani razıyız. Rabbim de senden razı olsun ve seni cennetine alsın. Seni hep çok sevdik, hep seveceğiz. Bizdeki yerin asla değişmeyecek. Asla unutulmayacaksın. Hasretinle yaşayacağız ve hep öbür dünyada sana kavuşmanın ümidini taşıyacağız. Bakma başlıkta veda yazdığıma. Sana veda etmiyoruz aslında. Çünkü sadece bedenen gittin sen, manen hala bizimle birliktesin, bizimle birlikte olacaksın. Mutlaka bir gün kavuşacağız babacığım. Seni çok seven eşin, çocukların, evlatların, evlatlarından ayırmadığın gelinlerinle damatların, torunların….zamanı geldiğinde hepimiz sarılacağız sana. O zamana dek, sana layık olarak yaşayacak ve sana layık olarak bu dünyadan göçeceğiz.
Seni çok seviyoruz canım babam.
Hep bizimlesin, bizimle olacaksın…
Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah. Böyle bir insanın kaybı dünya için de talihsizlik.