Aslında yazıya nerden başlayacağımı, konuyu nasıl ele alacağımı bilmiyorum. Daha doğrusu biliyorum ama biraz öfkeli olmamdan ötürü istemeden kırıcı olmak istemiyorum. Elbette bu yazıyı biraz daha sakinleştikten sonra kaleme alabilirdim ama içim içime sığmıyor şuan. Bir an önce yazıp içimden atmalıyım bazı şeyleri ve kendimce göstermeliyim bazı iyi niyet/iyilik zannedilen ama aslen hoş olmayan tavır ve düşünceleri.
Beni tanıyanlar veya daha önceki yazılarımı okuyanlar BİPOLAR olduğumu bilir. Bipoların ne olduğu noktasına girmeyeceğim, çünkü konumuz bu değil. Zaman zaman özellikle bu konuya değiniyorum. Değinme nedenim; bipolar olan kişileri ajite etmek, onlara toleranslı davranılmasını teşvik etmek, onları bir nevi toplumda sterilizasyona uğratmak vs vs değildir asla. Bahsediyorum, çünkü kimsenin bipolarlara öcü gözüyle bakmasını, acımasını, hastalıklı muamelesi yapmasını, ötelemesini, koşullu yaklaşmasını istemiyorum. Artı, kirli bilgiler sayesinde çoğu kişi bipolar hakkında bişey bilmemesine rağmen kulaktan duyma bilgilerle hareket ediyor ya, bu beni deli ediyor. Bir nevi farkındalık oluşturmak ve yanlış bilgileri düzeltmek de diyebiliriz çabama. Ancak bugün itibariyle gördüm ki, boşa kürek sallamışım ben!
Asla kimsenin bana veya başka bir bipolara acıyarak bakmasını, acıyarak yaklaşmasını, farklı davranmasını, bundan ötürü tolerans göstermesini istemedim ben! Ki aksine iğrendim bu tarz davranışlardan. Buna rağmen bugün öğrendim ki, bazı arkadaşlar meğer böyle yaklaşıyorlarmış bana ve aslında onların nezdinde acınacak biriymişim ben! Bu, iyi niyet barındıran ama aslen muhatabını darmadağın eden, son derece nahoş bir tutum!
Şuandan sonra yazacağım her cümle aslında çoğulu ifade edecektir. Yani ben diye yazacağım ama siz “Biz” diye okuyacaksınız, anlayacaksınız!
Evet bipolarım ama acınacak biri değilim! Acınacak bir durumda da değilim! Kimsenin bana acımasına ihtiyacım yok, ki iğrenç bir tutum bu! Bizler nasıl hastalıklı varlıklarız ki bazılarının gözünde, olayı acıma gibi çirkin bir noktaya vardırabiliyorlar? Oradan bakılınca kusurlu gibi mi gözüküyoruz? Haaa, bipolar olmayan sizler dört dörtlüksünüz ama kusurlu ve acınacak halde olan bizleriz öyle mi? Neyse, küfretmeyeceğim...
Evet bipolarım ama kimseden bana toleranslı davranmasını, bipolar olmam referans alınarak eylem ve söylemlerimin değerlendirilmesini istemedim, asla da istemem! Bu son derece onursuzca bir şey bana göre! Hata yapıyorsam, bu benim hatamdır! Güzel bir adım atıyorsam, bu benim adımımdır! Yanlış bir kelâm ediyorsam, bu benim yanlışımdır! Tüm bunların ve fazlasının bipolar ile zerre alakası yok! Tüm söz ve eylemlerimden ben sorumluyum, bipolar değil! Benim yaw benim, Tülay! Kimse sadece bipolar olmamı görerek asıl ben’i yok edemez! Kimsenin buna hakkı yok! Bu yapılan dostluk, iyilik değildir! Aksine dostluğa sığmayan bir şeydir! Neyse, küfretmeyeceğim...
Yüzüme gülümseyip arkamdan “Elleşmeyin/bişey demeyin kıza, o bipolar” ne demek pardon! Böyle çirkince mi seviyorsunuz siz beni! Bu tavırların insanı ne kadar yaralayacağının farkında değil misiniz! Yahu bizzat kendimle ve hatta bipolarla her fırsatta dalga geçiyorken ben, siz nasıl beni ve benim gibileri böyle iğrenç, böyle çirkin bir yere oturtursunuz! Hanginizden bekledim böyle bir tavrı? Hanginizden bana farklı ve acıyarak bakması yönünde duruş sergilemesini istedim? Aksine her fırsatta “Sakın beni değerlendirirken ve davranışta bulunurken, konuşurken, düşünürken bipoları karıştırmayın” demedim mi? Beni sevdiğini iddia eden sizler, nasıl olur da iyi niyet kılıfı geçirilmiş bir kötülükle yaklaşırsınız bana? Beni bu kadar az mı tanıdınız da benliğimin üzerini örtüp saçma sapan tavırlarla bana yaklaşır oldunuz? Neyse, küfretmeyeceğim...
Haaaa bi dakkaa bitmedi, bir de kanser olayı var sahi! Birkaç ay önce rahim ağzı kanseri teşhisi kondu ve rahim ağzım alındı. Şuan gayet iyiyim. Bu teşhis bana konduğundan beri hep tiye aldım kanserimi. Yapmacık değildi bu. Asla modum düşmedi ve asla neşem gitmedi. Aksine çok iyiydim moralen ve hâlâ da çok iyiyim. Ben kendime acımamışken ve kendimde acınacak bir nokta görmemişken, siz kimsiniz bana acıyorsunuz yahu! Sahi, sizler beni gerçekten sevdiğinize emin misiniz? “Tülay sen çok güçlü bir kadınsın” derken, inanmadan totonuzdan mı uyduruyordunuz bu sözleri ha! Neyse, küfretmeyeceğim...
Gözlerinizi iyi açın ve tek kelime kaçırmadan yazdıklarımı okuyun.
Hepinizden güçlüyüm!
Hepinizden daha dik ayaktayım!
Hepinizden dürüstüm!
Hatalarımla doğrularımla ben buradayım!
Başka bir kimliğim yok benim, Tülay’ım!
Bipolar olmak bana sadece renk katıyor ve mutluyum da böyle olmaktan ama sizler korkaksınız bana göre! Bipolar hakkında hiçbir şey bilmeden kulaktan duyma bilgilerle totonuzdan korku uydurup insanlara yaklaşacak ve yaftalayacak kadar korkaksınız!
Sanırım konu anlaşılmıştır. Elbette bu yazı bir genelleme yazısı değil. Sözüm, muhataplarına!
Son olarak;
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az. Bunca yazdığıma rağmen dediklerimi anlamayan veya yanlış anlayan olursa, şu saatten sonra Kasımpaşa!